MOLA

Hikmetin başı Allah korkusudur

 “Mısırlı Prens Abbas Halim Paşa’nın umûmi vekili olduğum sıralarda, kendileri için bir kartvizit bastırmak lâzım geldi. Ta’lik hattı ile yazılması münâsib görüldüğünden, o devrin (1920 yılı) mârûf ta’lik-nüvîsi Hulûsi Efendi’yi bu maksatla arattım. Her ne kadar aynı mektebde (yâni Darüşşafka’da) o yazı muallimi, ben de müdîr olarak bulunduysak da, hizmetlerimiz farklı yıllara rastladığı için muârefemiz yoktu. Dâvetim üzerine geldi; kendisine arzûmu bildirdikten sonra ödenilecek meblağı sordum, ‘25 lira’ dedi… Vay vay! En benâm hattatların bir liraya yazdıkları kartvizite, bu, 25 lira istiyordu; bu kadar aç gözlülük olur şey değildi! Sinirlendim ama renk vermemeğe çalıştım. ‘Peki ne zaman yazarsınız?’ suâlime de: ‘Canım ne zaman isterse o zaman!’ cevâbını vermez mi?... İşte bu, hoşuma gitti. Riyâ, tabasbus yok, boyun eğmeyen bir san’atkâr… ‘Herif tam benim aradığım gibi!” diye düşündüm; ona karşı içimde bir hürmet ve muhabbet hissi uyandı. Bir müddet sonra, yakınlık peydâ etmek için, kendisini yemeğe çağırdım. Kapıdan içeri girinci, kulağına eğilip: “Böyle dâvetlere eli boş gelinmez, birşey getirilir’ diye takıldım. Duraklamadan cevâbı yapıştırdı: ‘Patlamayınız Efendim!’ ve cübbesinin içinden tomar hâlinde sarılı bir yazısını çıkartıp elime tutuşturdu! Bu, ‘Hikmetin başı Allah korkusudur’ meâlinde, kendi yazdığı bir celî tâ’lik şaheseriydi. Hım!... Bu hadîsin seçilişi de boşuna olmasa gerekti…

Yavaş yavaş anladım ki, Hulûsi Efendi maddeye hiç mi hiç kıymet vermeyen, son derece mütevâzı, velî tabîatlı bir adamdır ve kendisiyle tanıştığımız gün bana karşı çıkışır tarzda muâmele edişi, üzerimde hissettiği kibir ve benlik dolayısıyledir.  Zamanla yakınlaştığımızda, ‘Efendi! Sen bu kibr ü azameti terk et. Onun için de namaza devâm eyle, alnın secdeye geldin!’ diyerek nasihat yollu namaza başlamama vesîle olmuştu.”

Fuad Şemsi İnan’dan aktaran M. Uğur Derman; Medresetü’l-Hattâtîn Yüz Yaşında, İstanbul: Kubbealtı Neşriyat, 2015, s. 93

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.