YUVARLAK MASA TOPLANTILARI

Theory of World Security

Ken Booth

26 Kasım 2011 Cumartesi 18:00 Salon: ŞAKİR KOCABAŞ SALONU

Küresel Araştırmalar Merkezi’nin, uluslararası ilişkilerin teorik boyutuyla ele alınacağı “Küresele Kuramsal Bakışlar” üst başlıklı yeni toplantı dizisinin ilk misafiri, dünyaca tanınmış uluslararası ilişkiler teorisyenlerinden Prof. Dr. Ken Booth olacak. “Theory of World Security” başlıklı konuşmasında Booth, 2007’de Cambridge University Press’ten çıkan ve Türkçe tercümesi yakında Küre Yayınları'ndan çıkacak olan kitabından hareketle yapacağı sunumun ardından uluslararası ilişkiler teorisinin geleceği ile ilgili görüşlerini katılımcılarla paylaşacak. Toplantı 26 Kasım’da Şakir Kocabaş salonunda yapılacak. Sunum dili İngilizcedir.

Prof. Ken Booth, halen İngiltere’deki Aberystwyth Üniversitesi Uluslararası Siyaset Bölümü David Davies Memorial Institute of International Studies’in başkanlığını ve British International Studies Association’ın başkan yardımcılığını yürütmektedirInternational Relations başta olmak üzere pek çok akademik derginin yayın kurulunda yer almaktadır. 1980’lerin ortalarına kadar nükleer silahlar, silahsızlanma ve silahların kontrolü, deniz stratejileri, Avrupa güvenliği gibi konularda çalışan Booth, daha sonra teorik çalışmalara ağırlık vererek güvenlik kavramının teorik ve pratik açılımları, insan hakları, uluslararası ilişkiler teorisi, Afrika’da güvenlik gibi konulara odaklanmıştır. Hâlihazırda realistler ve realizm, terörizm, eleştirel teori gibi konular üzerinde çalışmaktadır.

Bugüne kadar yüzü aşkın kitap ve makaleye imza atmış olan Ken Booth’un yayınlanmış çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiye http://www.aber.ac.uk/en/interpol/staff/academic/kob/publications/ web sitesinden ulaşabilirsiniz. 

 

****

Ken Booth'un konuşmasını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.   

 

 

***

Ken Booth:  “İnsanlık, küresel anlamda büyük bir tarihsel krizle yüzleşiyor”

Bilim ve Sanat Vakfı Küresel Araştırmalar Merkezi’nin yeni etkinliklerinden biri olan “Küresele Kuramsal Bakışlar” toplantı dizisinin ilk konuğu, eleştirel uluslararası ilişkiler ekolünün saygın isimlerinden Prof. Dr. Ken Booth oldu. Booth ile Theory of the World Security (Cambridge University Press, 2007) isimli kitabı, uluslararası ilişkiler teorisi ve disiplininin geleceğine dair oldukça verimli bir toplantı gerçekleştirdik.

“Dünya siyasetinde ‘Büyük Hesaplaşma’ dönemindeyiz”

Konuşmasına kendi teorisini kurgularken düşündüğü sorularla başlayan ve ardından insanlığın küresel anlamda büyük bir tarihsel krizden geçtiğini, bu krizde eski ve yeni bazı düşüncelerle yüzleşildiğini belirten Booth bu konuda özetle şunları söyledi: Uluslararası ilişkiler perspektifinden bakıldığında bu düşüncelerden en önemlisi, 17. yüzyılda Otuz Yıl Savaşı’nın hemen ardından kurulan Vestfalya sistemidir. Vestfalya, “devletçilik/statism”in somut olarak ortaya çıktığı bir dönem olması hasebiyle önemlidir; artık dinsel egemenlik söylemi ulus-devletlerle beraber farklı bir egemenlik alanına dönüşmüştür. O günlerde dinsel egemenlik çağı kendi sınırlarını test etmiş ve sonunda sınırlarının sonuna geldiğini görmüştür. Bugün de benzer bir şekilde Vestfalya düzeninin sınırlarının test edildiği bir zamanı yaşıyoruz. Kapitalizm, milliyetçilik, ırkçılık ve çevre sorunları ile beraber küresel anlamda bir “Büyük Hesaplaşma” döneminden geçiyoruz. Ulus-devlet tam da böyle bir yüzleşme sürecinde kendi sınırlarını test edecektir.

“İnsanlık dünyayı değiştirmek gibi bir kaygıya sahipse, öncelikle gücün nasıl bir kavram olduğunu anlamalıdır”

İşte böyle bir süreçte eleştirel teori, dünyadaki değişimi anlamada kapsamlı bir düşünce biçimi sunuyor. Horkheimer’dan neo-Gramscian okula kadar eleştirel teorinin statükoya ve kurumlara meydan okuduğuna şahit olduk. Bu, önemli bir duruş. Ancak eleştirel teorinin bizatihi “güç” kavramını incelemeden ya da onunla hesaplaşmadan bir teori kurması çok zor.

Bu anlamda Ken Booth, kendi teorisini üç seviyede kurar: transandantal teori, pür teori ve pratik teori. Booth geleneksel teorilerin aksine transandantal teori ile “insan sosyolojisi” kavramını tartışmaya başlar. Bununla insanın karmaşık kurumları kurma ve yönetebilme kabiliyetinin olduğunu, sınırlı olmadığını ve kendisi için potansiyel özgürlük alanlarının olduğunu kabul eder. Pür teori seviyesine geldiğimizde artık mevcut teorilerin sorunları ile beraber eleştirel teorinin ne yapması gerektiğini tartışır. Booth’a göre eleştirel teori, mevcut kurumlardaki sorunların ne olduğunu ortaya çıkarmalı ve bunları eleştirmeli. Pratik teori seviyesinde ise Booth yeni bir kavramsallaştırmaya giderek “emancipatory realism” kavramını ortaya koyar. Booth’a göre realizm güç ile ilişkili insanlara ihtiyaç duyar. Bu zamana kadar birçok ütopyada var olan insan, güç ile ilişki kurulmadan tanımlandı. Bu anlamda Booth insanlığın dünyayı değiştirmek gibi bir kaygısı varsa, öncelikle gücün nasıl bir kavram olduğunu anlaması gerektiği tezini savunur.

Booth’a göre “tarih”, realist teorilerin anladığı anlamda sabit ve durağan değildir; tarih boyunca radikal değişimler olmuştur ve bundan sonra da olacaktır. “İlerleme” konusunda da oldukça pozitif bir düşünceye sahip olan Booth, Norveçli bir şairden yaptığı alıntıyla insanın imajinatif bir yanının olduğunu ve tam da bu sebeple gelişimi yine kendisinin ortaya çıkaracağını savunur. “Eğer bir şey mevcut ise aynı zamanda mümkündür” cümlesi ile bu gelişimi tanımlayan Booth, “İlerleme mümkündür ancak zorunlu değildir” ifadesiyle ilerlemeci değil, iniş-çıkışları olan bir tarihsel gelişimden bahseder.

Önemli kavramsallaştırmalarından biri olan “emancipatory realism” ifadesindeki “emancipatory” kavramının çeşitli seviyelerle uyumlu bir siyasal proje önerebileceğini savunan Booth, bu kavramın fazlasıyla Avrupa-merkezci bir algılamaya yol açtığını ifade etti. Kavramdan “…den özgür olmak” anlamını çıkaran Booth’a göre ekmek, özgürlük ve bilgi kelimeleri tam anlamıyla bu kavramı tanımlar. Ekmek, maddi tatmini ve özgürlük, siyasal mücadele alanını tanımlarken, bilgi ise doğru söylemeyen hükümete karşı bir özgürlük alanı oluşturur. Bu perspektifte ortaya konacak düşüncelerin insan gerçekliğinin merkezinde olduğunu savunan Booth, entelektüellerin bu düşünceleri değiştirmeye çalışmak konusunda sorumluluk sahibi olduklarını vurgular.

“Uluslararası ilişkiler çalışanlar, küresel olanla, dünya siyasetiyle ilgilenmeliler”

Konuşmasının son bölümünde uluslararası ilişkiler disiplini hakkındaki düşüncelerini paylaşan Booth, hem bu disiplinin hem de bu alanda çalışan akademisyenlerin çok kritik bir dönüm noktasında olduğunu ifade etti. Disiplinin önünde çok fazla belirsizlikler bulunduğuna dikkat çeken Booth’a göre, uluslararası ilişkiler çalışan akademisyenlerin bazı sorunlarla yüzleşmesi gerekir. Bu anlamda bir yanda dünyayı nasıl çalışacağımız sorunu dururken, diğer yanda nasıl bir dünyayı çalışacağımız sorunu var. Bunu aşmanın yolu, uluslararası ilişkiler alanında çalışanların kaybettikleri odak noktasına tekrar kavuşmaları. Farklı bilimlerin hâlihazırda çalıştıkları göç, çok özel felsefî sorunlar gibi konulardan ziyade bugün dünya siyasetinin nereye gittiğini test edecek araştırmalara ihtiyaç var. Küreselleşme ile birlikte artık küresel sorunlar önceki dönemlere kıyasla daha fazla gündemde. Ancak uluslararası ilişkiler uzmanları bu sorunlarla yeterince uğraşmıyorlar. Oysa artık, uluslararası ilişkileri dolaylı olarak ilgilendiren konular yerine küresel yönetişim sorunları, küresel savaşın nasıl önlenebileceği, uluslararası etkileşimin nasıl geliştirilebileceği ve ulus-devletlerin egemenlik sorunu gibi uluslararası ilişkileri doğrudan ilgilendiren konuları çalışmak gerekiyor.

Booth’un bu önemli değerlendirmelerinin ardından program, uzun ve keyifli bir soru-cevap bölümüyle devam etti.

 

Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)

Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)

Adres:Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: kam@bisav.org.tr

 

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.