YUVARLAK MASA TOPLANTILARI

The Myth of Islamic Exceptionalism: Religion and Politics in Muslim Societies

Mohammed Ayoob

24 Haziran 2010 Perşembe 18:00 Salon: ŞAKİR KOCABAŞ SALONU

Küresel Araştırmalar Merkezi ile Medeniyet Araştırmaları Merkezi'nin birlikte düzenleyeceği özel etkinlikte, Michigan State University Muslim Studies Programı Koordinatörü Prof. Mohammed Ayoob ile "The Myth of Islamic Exceptionalism: Religion and Politics in Muslim Societies" üzerine konuşacağız.

MOHAMMED AYOOB,  (Ph.D, University of Hawaii; Political Science), University Distinguished Professor of International Relations. He holds a joint appointment in James Madison College and the Department of Political Science. A specialist on conflict and security in the Third World, his publications on the subject have included conceptual essays as well as case studies dealing with South Asia, the Middle East, the Persian Gulf, and Southeast Asia. He has also researched, taught and published on the intersection of religion and politics in the Muslim world. He has been awarded fellowships and research grants from the Ford, Rockefeller, MacArthur, and MSU Foundations, the Institute of Southeast Asian Studies, Singapore, and the East-West Center, Honolulu, Hawaii. He has acted as a consultant to the International Commission on Intervention and State Sovereignty, the High Level Panel on Threats, Challenges and Change appointed by the UN Secretary General, and the Ford Foundation. He has held faculty appointments at the Australian National University and Jawaharlal Nehru University in India, and visiting appointments at Columbia, Sydney, Princeton, Oxford, and Brown Universities and at Bilkent University in Ankara, Turkey. He has authored, co-authored, or edited 12 books and published approximately 90 research papers and scholarly articles in leading journals such as World Politics, International Studies Quarterly, International Studies Review, Foreign Policy, International Affairs, International Journal, Survival, Orbis, Asian Survey, World Policy Journal, Global Governance, Alternatives, Third World Quarterly, Washington Quarterly, Middle East Policy, International Journal of Human Rights, Australian Journal of International Affairs, and as chapters in edited volumes. His books include The Third World Security Predicament: State Making, Regional Conflict, and the International System (Lynne Rienner, 1995), India and Southeast Asia: Indian Perceptions and Policies (Routledge, 1990) and The Politics of Islamic Reassertion (St. Martins, 1981). His latest book is titled The Many Faces of Political Islam: Religion and Politics in the Muslim Worldstyle= (University of Michigan Press, 2008).  It is featured on the press's website. His most recent article published in the Winter 2007 issue of International Studies Review is titled Challenging Hegemony: Political Islam and the North-South Divide. He is also the Coordinator of the Muslim Studies Program housed in International Studies and Programs and Coordinator of the Muslim Studies Specialization administered by James Madison College.

http://www.jmc.msu.edu/faculty/show.asp?id=2

***

Mohammed Ayoob: '' 'Model Türkiye' algısını, son yıllarda yerini 'İslam Dünyası ile Batı arasında seçim yapması gereken Türkiye' algısına bıraktı''

 

 

Değerlendirme:Asena Demirer

Kü­re­sel Araş­tır­ma­lar Mer­ke­zi ile Me­de­ni­yet Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi’nin or­tak­la­şa dü­zen­le­di­ği “Özel Et­kin­lik” çer­çe­ve­sin­de Mic­hi­gan Sta­te Üni­ver­si­te­si Mus­lim Stu­di­es Prog­ra­mı Ko­or­di­na­tö­rü Prof. Mo­ham­med Ayo­ob, İs­lâm’ın is­tis­na­ili­ği mi­ti üze­ri­ne bir su­num ger­çek­leş­tir­di. Ayo­ob, Bush yö­ne­ti­mi­nin son dö­nem­le­ri­ne hâ­kim olan “Müs­lü­man top­lum­la­rın ta­kip ede­bi­le­ce­ği bir mo­del ola­rak Tür­ki­ye” al­gı­sı­nın, son yıl­lar­da ye­ri­ni “İs­lâm Dün­ya­sı ile Ba­tı ara­sın­da se­çim yap­ma­sı ge­re­ken Tür­ki­ye” al­gı­sı­na bı­rak­tı­ğı tes­pi­tiy­le baş­la­dı ko­nuş­ma­sı­na. Ba­tı’nın Tür­ki­ye al­gı­sın­da­ki bu kay­ma­nın, İs­ra­il’le iliş­ki­le­rin bo­zul­ma­sıy­la il­gi­si ol­mak­la be­ra­ber, kö­ke­nin­de “İs­lâm’ın is­tis­na­ili­ği mi­ti”nin yat­tı­ğı­nı vur­gu­la­yan Ayo­ob, bu ko­nu­da şun­la­rı söy­le­di:
Bu mit İs­lâm’ın öz­sel ola­rak de­mok­ra­si ve ço­ğul­cu­lu­ğa kar­şı ol­du­ğu­nu var­sa­yı­yor. An­cak me­se­la ABD, Evan­je­lik Hris­ti­yan­lı­ğın cid­di an­lam­da yük­se­li­şi­ne; İs­ra­il, dev­let kim­li­ği­ni ırk­sal-di­nî te­rim­ler­le ta­nım­la­ma­sı­na; Hin­dis­tan, Gu­ja­rat’ta­ki Müs­lü­man­la­ra kar­şı 2002’de dev­let des­tek­li pog­rom uy­gu­la­ma­sı­na rağ­men hâ­lâ de­mok­ra­tik ve ço­ğul­cu ola­bi­li­yor da söz­ko­nu­su İs­lâm ol­du­ğun­da du­rum de­ği­şi­yor! De­mok­ra­si ve ço­ğul­cu­luk­tan sap­ma ola­rak dü­şü­nü­le­bi­le­cek bü­tün bu du­rum­lar Hris­ti­yan­lı­k’a, Ya­hu­di­lik’e ya da Hin­du­iz­m’e iç­kin ola­rak dü­şü­nül­me­me­si­ne kar­şı­lık, sı­ra Müs­lü­man­lı­ğa gel­di­ğin­de her şe­yin İs­lâm’a yük­len­me­si, İs­lâm’ın is­tis­na­ili­ği mi­tin­den kay­nak­la­nı­yor.
Bü­tün bu ana­liz­le­rin ar­kap­la­nın­da, de­mok­ra­si ve ço­ğul­cu­luk kay­gı­sın­dan zi­ya­de, Müs­lü­man Dün­ya­nın Ba­tı’nın em­po­ze et­ti­ği dü­ze­nin meş­ru­iye­ti­ni red­det­me­si ya­tı­yor. Hem ba­rış hem de sa­vaş sa­na­tın­da asır­lar bo­yun­ca Ba­tı kar­şı­sın­da son de­re­ce üs­tün olan Müs­lü­man­lar, Ba­tı sö­mür­ge­ci­li­ğin­den –Af­ri­ka ve As­ya’nın di­ğer top­lum­la­rı­na kı­yas­la– çok da­ha faz­la ra­hat­sız ol­du­lar. Da­ha­sı bu du­rum, di­ğer­le­rin­den üs­tün ol­du­ğu­nu var­sa­yan Müs­lü­man­lar açı­sın­dan do­ğal dü­ze­nin ter­si­ne çev­ril­me­si an­la­mı­na ge­li­yor­du. Bu se­bep­le­dir ki Müs­lü­man coğ­raf­ya­lar­da İs­lâm, sö­mür­ge­ci­li­ğe di­ren­cin bir ide­olo­ji­si hâ­li­ne gel­di. 19. yüz­yıl­da Ce­za­yir’de Emir Ab­dül­ka­dir’in, Su­dan’da Meh­di’nin, So­ma­li sa­hil­le­rin­de Mu­ham­med Ab­dul­lah el-Ha­san’ın ve Ku­zey Hin­dis­tan’da Şah İs­ma­il Şe­hîd’in ön-mil­li­yet­çi ci­had ha­re­ket­le­rin­de İs­lâ­mî bir ter­mi­no­lo­ji kul­la­nıl­dı.
İs­lâm’ın Ba­tı’ya kar­şı bir di­re­niş ide­olo­ji­si ola­rak kul­la­nı­mı, 20. yüz­yıl­da da sür­dü ve Ba­tı ile İs­lâm Dün­ya­sı ara­sın­da­ki iliş­ki­nin ar­kap­la­nı­nı oluş­tur­du. Tüm di­ğer mil­li­yet­çi ci­had ha­re­ket­le­ri Ba­tı kar­şı­sın­da ba­şa­rı­sız­lı­ğa uğ­rar­ken, sa­de­ce Ana­do­lu ci­ha­dı ya­ni Türk İs­tik­lal Sa­va­şı ba­şa­rı­ya ulaş­tı.
Ayo­ob “Ne­den Ba­tı’da İs­lâm’a yö­ne­lik mu­az­zam bir kor­ku var?” so­ru­su­nu, (i) İs­lâm’da si­ya­set ve di­nin ay­rı­la­maz­lı­ğı, (ii) İs­lâm’ın de­mok­ra­siy­le bağ­daş­maz­lı­ğı ve (ii­i) İs­lâm’ın ulus-aşı­rı­cı­lı­ğı mit­le­ri çer­çe­ve­sin­de ya­nıt­la­dı:
“İs­lâm’da si­ya­set ve di­nin ay­rı­la­maz­lı­ğı mi­ti”nin yay­gın ka­bul gör­me­si, Hz. Pey­gam­ber’in hem di­nî hem de dün­ye­vî bir li­der ol­ma­sı­nın bir mo­del teş­kil et­me­sin­den ve Müs­lü­man­la­rın bu mo­del­den sa­pa­ma­ya­cak­la­rı dü­şün­ce­sin­den kay­nak­lan­dı. Oy­sa İs­lâm’ın klâ­sik dö­ne­min­de –Arap Hi­la­fe­ti ve Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu–, si­ya­sal ve di­nî alan­lar ara­sın­da Or­ta­çağ Hris­ti­yan­lı­ğın­dan çok da­ha net bir fark­lı­laş­ma söz­ko­nu­suy­du. Ule­ma ile dün­ye­vî yö­ne­ti­ci­ler ara­sın­da ya­zı­lı ol­ma­yan bir söz­leş­me var­dı; ule­ma­nın et­ra­fın­da olu­şan ka­la­ba­lı­ğa si­ya­sal ola­rak ses­siz­lik­le­ri­ni ko­ru­ma­la­rı tav­si­ye­sin­de bu­lun­ma­la­rı­na kar­şı­lık dev­let de top­lum­la il­gi­li ko­nu­la­ra ga­yet dü­şük oran­da mü­da­ha­le edi­yor­du. Bu si­ya­sal ses­siz­lik dav­ra­nı­şı, di­nî ve dün­ye­vî alan­la­rın bü­yük oran­da bir­bi­rin­den ay­rıl­ma­sı­nı müm­kün kıl­dı.
İs­lâm’ın yük­sek de­re­ce­de si­ya­sal­laş­ma­sı, Ba­tı ile et­ki­le­şi­mi­ne bir re­ak­si­yon ve ay­nı za­man­da Ba­tı ile et­ki­le­şi­mi­nin bir ürü­nü. Av­ru­pa’nın Müs­lü­man Dün­ya­yı sö­mür­ge­leş­tir­me sü­re­ciy­le Müs­lü­man­la­rın Müs­lü­man­la­rı yö­net­ti­ği es­ki pa­ra­dig­ma or­ta­dan kalk­tı ve ya­ban­cı si­ya­sî bas­kı­ya di­ren­me, di­nî bir va­zi­fe ola­rak gö­rü­lür hâ­le gel­di. Bu ge­liş­mey­le be­ra­ber İs­lâm Dün­ya­sın­da ön­sel-re­for­mas­yon ya­şan­ma­ya baş­lan­dı ve beş mez­he­bin hiç­bi­ri­ni tak­lit ge­re­ği­ne inan­ma­yan âlim­ler or­ta­ya çık­tı. Bu­gün İs­lâm­cı­lık ya da si­ya­sal İs­lâm de­di­ği­miz ol­gu­nun 19. yüz­yıl­da or­ta­ya çı­kı­şı da bu ön­sel-re­for­mas­yo­nun et­ki­siy­le ol­du.
“İs­lâm’ın de­mok­ra­si ve plü­ra­lizm­le bağ­da­şa­maz­lı­ğı mi­ti”ne ge­lin­ce, bu mit Kur’an ve ha­dis­le­rin de­mok­ra­si ile bağ­daş­ma­dı­ğı var­sa­yı­mı­na da­ya­nı­yor. Oy­sa Es­ki Ahit, Ye­ni Ahit ya da her­han­gi bir di­nî me­ti­nin de hiç­bir ye­rin­de bir 19.-20. yüz­yıl ol­gu­su olan de­mok­ra­si­den bah­se­dil­mez, bah­se­dil­me­si­ni bek­le­mek de an­lam­sız. Di­ğer ta­raf­tan, bu­gü­n Müs­lü­man Dün­ya­nın üç­te iki­si muh­te­lif de­mok­ra­tik re­jim­le­re gö­re yö­ne­ti­li­yor. “De­mok­ra­si açı­ğı” bü­yük oran­da bir Arap ol­gu­su ve bu­nun kö­ken­le­ri de İs­lâm’ın is­tis­na­ili­ğin­de de­ğil, Arap top­lum­la­rı­nın ken­di bağ­lam­la­rın­da aran­ma­lı.
Si­ya­sal İs­lâm’ın, ulu­sal sı­nır­la­rı aşan yay­gın ve top­ye­kûn bir ağ ol­du­ğu­nu ön­gö­ren “İs­lâm’ın ulus-aşı­rı­cı­lı­ğı mi­ti” de inan­dı­rı­cı­lık­tan çok uzak. Ni­te­kim Müs­lü­man Dün­ya­da tek bir İs­lâ­mî mo­del yok; ken­di­le­ri­ni İs­lâ­mî yö­ne­tim mo­de­li ola­rak su­nan İran ve Suu­di Ara­bis­tan ka­dar bir­bi­rin­den fark­lı iki si­ya­sal sis­te­me rast­la­mak zor. İs­lâ­mî ha­re­ket­ler ise çok da­ha bü­yük fark­lı­lık­lar ta­şı­yor­lar ve hep­si de ken­di bağ­lam­la­rı­nın ürün­le­ri. İs­lâm’ın ger­çek yü­zü gi­bi su­nu­lan el-Kai­de ve ben­ze­ri ha­re­ket­ler de İs­lâm Dün­ya­sın­da­ki fark­lı top­lum­la­rın ve si­ya­sî ya­pı­la­rın kay­gı­la­rı­nı tem­sil et­mek­ten ol­duk­ça uzak. 
 
 
 

Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)

Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)

Adres:Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: kam@bisav.org.tr

 

 

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.