Turgut Cansever ile Söyleşi

Faruk Deniz

“İnsanı insan olmaktan çıkaran bir eğitim ve telkinler sistemi var.”
 
Faruk Deniz
 
Tur­gut Can­se­ver’in 1949 yı­lın­da Ede­bi­yat Fa­kül­te­si’nde Ernst Di­ez’in mu­ra­ke­be­sin­de ha­zır­la­dı­ğı “Türk Sü­tun Baş­lık­la­rı” ko­nu­lu dok­to­ra te­zi­nin ba­sıl­ma­sı­na rı­za gös­ter­di­ği gün­den be­ri bu­nun­la ya­tıp kal­kı­yor­dum. Met­nin diz­gi­si ya­pıl­mış­tı ama ha­ta ol­ma ih­ti­ma­li­ne kar­şı sa­tır sa­tır ori­ji­nal me­tin ile mu­ka­be­le edi­yor­duk. Fo­toğ­raf al­büm­le­ri­nin bir cil­di ka­yıp­tı. Ka­yıp fo­toğ­raf al­bü­mü­nü bu­la­ma­ya­ca­ğı­mı an­la­yın­ca, ken­dim o al­bü­mü oluş­tur­ma ça­ba­sı içe­ri­si­ne gir­miş­tim. Bü­tün bu uğ­raş­lar içe­ri­sin­de en önem­li yol gös­te­ri­ci­miz­den has­ta­lı­ğı se­be­biy­le mah­rum kal­mamız bi­zi ha­liy­le üzü­yor­du. Bu kar­ma­şık duy­gu­lar içe­ri­sin­de Tur­gut Can­se­ver ho­ca­mız­la dok­to­ra ve do­çent­lik tez­le­ri­ne da­ir ko­nuş­mak is­te­dim. O ko­nu­la­rı ça­lış­ma­ya han­gi sa­ik­ler­le ve na­sıl ka­rar ver­miş­ti? Ho­ca­la­rı ile iliş­ki­le­ri na­sıl­dı? Tez aşa­ma­sın­da han­gi zor­luk­la­rı ya­şa­dı? Ge­ri­ye doğ­ru bak­tı­ğın­da na­sıl gö­rü­yor­du? Bu so­ru­lar mu­va­ce­he­sin­de ka­pa­lı ve nis­be­ten so­ğuk bir İs­tan­bul gü­nü Çif­te­ha­vuz­lar’da­ki sa­de ha­ne­le­rin­de ken­di­si ile gö­rüş­me­ye git­tim. Ta­rih 23 Ocak 2008. Sa­lon­da­ki ka­ne­pe­de uza­nı­yor­du, has­ta­lık­lar­dan ve ile­ri ya­şın yor­gun­luk­la­rın­dan ol­sa ge­rek bi­raz bit­kin­di. Ko­nuş­ma­ya baş­la­yın­ca o yor­gun­luk­tan eser kal­ma­dı. 4-4.30 saa­ti bu­lan bir soh­bet ol­du. He­men bir­çok ko­nu­da ko­nuş­tuk. Soh­be­te yer yer muh­te­rem eşi Ni­lü­fer ha­nım da ka­tıl­dı. Ba­zen tat­lı tat­lı atış­tı­lar. Bun­la­ra şa­hit­lik et­mek ay­rı­ca gü­zel­di. Do­çent­lik te­zi­ni ko­nuş­ma­ya fır­sat bu­la­ma­dık, onu da­ha son­ra ko­nu­şa­lım di­ye söz­leş­tik. Fa­kat ma­ale­sef bu hiç­bir za­man ger­çek­le­şe­me­di. Ko­nuş­ma­nın bü­yük bir kıs­mı­nı ya­kın­da ya­yın­la­ya­ca­ğı­mız Os­man­lı ve Sel­çuk­lu­lar­da Sü­tun Baş­lık­la­rı ki­ta­bı­nın gi­riş ya­zı­sın­da de­ğer­len­dir­dik. Doğ­ru­su söy­le­şi­nin di­ğer kı­sım­la­rı­nın za­yi ol­ma­sı­na gön­lü­m el ver­me­di.
22 Şu­bat 2009 Pa­zar gü­nü 13.00 su­la­rın­da kay­bet­ti­ği­miz Tur­gut Can­se­ver ile yap­tı­ğım soh­be­tin bir kıs­mı­na aşa­ğı­da yer ve­ri­yo­rum. Öy­le tah­min edi­yo­rum ki, bu söy­le­şi ve­fa­tın­dan ev­vel ken­di­siy­le ya­pıl­mış son söy­le­şi­ler­den bi­riy­di. Bu açı­dan da ay­rı bir kıy­met ta­şı­yor.
Par­ça par­ça ya­yın­la­nan bu söy­le­şi, as­lın­da tam da in­san ha­ki­ka­ti­ne işa­ret edi­yor. İn­sa­nın hiç­bir kur­gu­ya sığ­ma­yan saf ve sa­mi­mi dü­şün­ce­le­ri an­cak bu yol­la di­le ge­le­bi­lir­di şüp­he­siz.
 
 
(Makalenin tamamını okumak için "indir"e tıklayınız.)
 
 

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.