Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine Yönelik Politikaları

Şeyma Akkoyunlu

27 Şubat 2009
De­ğer­len­dir­me: Uğur Matiç
 
Kü­re­sel Araş­tır­ma­lar Mer­ke­zin Te­zat top­lan­tı­la­rı­nın Şu­bat ayı ko­nu­ğu yük­sek li­sans ça­lış­ma­la­rı­nı Cen­tral Flo­ri­da Üni­ver­si­te­si, Si­ya­set Bi­li­mi Bö­lü­mü’nde “Tur­key’s Re­la­ti­ons With The Tur­kic Co­un­tri­es In The Cas­pi­an Se­a Re­gi­on” baş­lık­lı tez ça­lış­ma­sıy­la ta­mam­la­yan Şey­ma Ak­ko­yun­lu idi. Ak­ko­yun­lu ile Tür­ki­ye’nin Kaf­kas­ya ve Or­ta As­ya’da­ki Türk Cum­hu­ri­yet­le­ri­ne yö­ne­lik po­li­ti­ka­la­rı tar­tı­şıl­dı.
Te­zin­de, Tür­ki­ye’nin dış po­li­ti­ka­sın­da­ki ye­rel kay­nak­la­rın Ha­zar böl­ge­sin­de­ki Tür­kî Cum­hu­ri­yet­ler ile iliş­ki­ler üze­rin­de­ki et­ki­si­ni in­ce­le­yen Ak­ko­yun­lu, Tür­kî Cum­hu­ri­yet­ler­den -dör­dü Or­ta As­ya’dan (Ka­za­kis­tan, Kır­gı­zis­tan, Öz­be­kis­tan ve Türk­me­nis­tan), bi­ri de Kaf­kas­ya’dan (Azer­bay­can) ol­mak üze­re- beş dev­le­ti te­mel alı­yor. Ba­ğım­sız de­ğiş­ken ola­rak Tür­ki­ye’nin ye­rel kay­nak­la­rı da 3 kı­sım­da in­ce­len­miş­tir: Tür­ki­ye’nin böl­ge ül­ke­le­riy­le olan (i) ta­rih­sel ve kül­tü­rel iliş­ki­ler; (ii) eko­no­mik çı­kar­lar ve (ii­i) po­li­tik bağ. Ba­ğım­lı de­ğiş­ken de, ge­nel ola­rak böl­ge ül­ke­le­riy­le olan iliş­ki­ler­dir. Ak­ko­yun­lu, te­zin­de bu de­ğiş­ken­le­rin bir­bir­le­ri­ne yö­ne­lik et­ki­le­ri­ni tar­tı­şır­ken hi­po­tez­le­ri­ni şöy­le sı­ra­lı­yor: Tür­ki­ye, böl­ge ül­ke­le­riy­le sos­yo-kül­tü­rel bağ­la­rı­nı ne ka­dar güç­len­di­rir­se, böl­ge­ye yö­ne­lik ne ka­dar çok eko­no­mik çı­kar gö­ze­tir­se, böl­ge ül­ke­le­riy­le ne ka­dar eş­gü­düm­lü po­li­ti­ka­lar gü­der­se, bu dev­let­lerle o de­re­ce ya­kın iliş­ki­ler ku­ra­bi­lir.
Ak­ko­yun­lu ça­lış­ma­sın­da in­ce­le­di­ği ko­nu­la­rı şu şe­kil­de sı­ra­la­dı: Tür­ki­ye’nin ta­rih­sel, kül­tü­rel, di­ni ve et­nik bağ­la­rı; Tür­ki­ye’nin ener­ji po­li­ti­ka­sı ve Or­ta As­ya Türk Cum­hu­ri­yet­le­ri ile iliş­ki­le­rin baş­lan­gıç sü­reç­le­ri ve sü­re­ge­len iliş­ki­ler; böl­ge ül­ke­le­ri­nin ça­lış­ma bağ­la­mın­da­ki ye­rel ko­şul­la­rı. Kul­lan­dı­ğı kay­nak­lar ise, ga­ze­te ha­ber­le­ri; Tür­ki­ye’de­ki KOS­GEP ve Tİ­KA gi­bi çe­şit­li ulus­la­ra­ra­sı ku­ru­luş­la­rın yıl­lık ra­por­lar; bu böl­ge­ler­de ça­lı­şan in­san­lar­la ya­pıl­mış rö­por­taj­lar; ikin­cil kay­nak­lar ve ko­nu ile il­gi­li ya­zıl­mış ma­ka­le­ler­dir. An­cak, özel­lik­le 1994 son­ra­sın­da­ki bi­re­bir iliş­ki­ler üze­ri­ne ya­pıl­mış çok faz­la ça­lış­ma bu­lun­ma­dı­ğı gi­bi, Tür­ki­ye’nin böl­ge­de yap­tı­ğı ça­lış­ma­lar­la il­gi­li do­kü­man­tas­yon da ye­ter­li de­ğil­dir. Hiç şüp­he­siz bu ek­sik­lik­ler Ak­ko­yun­lu’nun ça­lış­ma­sı­nı kı­sıt­la­mış­tır.
Teo­rik çer­çe­ve­ye gel­di­ği­miz­de, Ak­ko­yun­lu, te­zi­ni Ro­se­na­u’nun zin­cir po­li­ti­ka­sı­na da­yan­dır­ma­ya ça­lı­şır­ken, ay­nı şe­kil­de Kurt Lon­don’ın “ulu­sal ve ulus­la­ra­ra­sı po­li­ti­ka­lar ar­tık iç içe geç­miş­tir; eğer bi­ri ar­tı di­ğe­ri ek­si olan ku­tup­lar­dan bi­ri­ni or­ta­dan kal­dı­rır­sa­nız di­ğe­ri hiç­bir mâ­nâ­ya gel­mez” şek­lin­de­ki yak­la­şı­mı­nı da dik­ka­te al­dı­ğı­nı ifa­de et­ti. Ro­se­na­u da, bir ül­ke­de üre­ti­len bir po­li­ti­ka­nın baş­ka bir yer­de et­ki ya­rat­ma­sı ve kar­şı­lık bu­la­bil­me­sin­den bah­se­de­rek zin­cir te­ori­si­ni oluş­tu­rur.
Bul­gu­lar ve hi­po­tez­ler ko­nu­sun­da Ak­ko­yun­lu şu hu­sus­la­ra işa­ret et­miş­tir: En ya­kın ve yo­ğun iliş­ki­ler 1991-1993 yıl­la­rı ara­sın­da ger­çek­leş­miş­tir. Bu iliş­ki­ler res­mi zi­ya­ret­ler ve an­laş­ma­lar şek­lin­de te­za­hür eder­ken, Tür­kî Cum­hu­ri­yet­le­rin li­der­le­ri, Tür­ki­ye’nin sun­du­ğu kal­kın­ma mo­de­li­ni he­ye­can­la sa­hip­len­miş­tir. An­cak böl­ge ül­ke­le­ri Tür­ki­ye’nin tec­rü­be­si­ni ve mo­de­li­ni önem­se­se­ler bi­le, her­han­gi bir şe­kil­de ‘ağa­bey’ ara­ma­mak­ta­dır. Bu kal­kın­ma mo­de­li­nin özel­lik­le­ri se­kü­ler ve de­mok­ra­tik bir ya­pı, li­be­ral eko­no­mi ve Ba­tı ile olan ya­kın­lık şek­lin­de sı­ra­la­na­bi­lir. Bun­la­rın hep­si­nin vur­gu­la­dı­ğı or­tak nok­ta, Ba­tı ile iliş­ki­le­rin ge­liş­ti­ril­me­si yo­lun­da Tür­ki­ye’nin reh­ber­li­ğin­den fay­da­lan­mak­tır.
Ak­ko­yun­lu Tür­ki­ye’nin böl­ge­de­ki po­li­ti­ka­sı üze­rin­de­ki muh­te­mel ABD et­ki­si bağ­la­mın­da şu hu­sus­la­ra işa­ret et­ti: Tür­ki­ye ve ABD’nin özel­lik­le si­lah ka­çak­çı­lı­ğı ve uyuş­tu­ru­cu ti­ca­re­ti­ni ön­le­mek gi­bi ko­nu­lar­da bir­lik­te ha­re­ket et­me­le­ri böl­ge­de­ki or­tak he­def­le­ri­ne ör­nek ola­rak ve­ri­le­bi­lir. Ay­rı­ca ge­rek İran ve Sov­yet­le­rin böl­ge­de­ki et­ki­si­ni sı­nır­la­ya­bil­me ola­sı­lı­ğı, ge­rek­se de böl­ge­de et­kin­li­ği­ni ar­tır­mak is­te­yen di­ğer güç­ler­le kar­şı­laş­tı­rıl­dı­ğın­da An­ka­ra’nın Was­hing­ton’a da­ha ya­kın bir po­zis­yon­da ol­du­ğu­na da­ir inanç Was­hing­ton’da­ki ka­rar alı­cı­lar üze­rin­de et­ki­li­dir. Do­la­yı­sıy­la, ABD Tür­ki­ye’nin böl­ge­de ba­şa­rı­lı ol­ma­sı­nı is­te­mek­te­dir.
Su­nu­mu­nun son bö­lü­mün­de Ak­ko­yun­lu, ile­ri­de ya­pı­la­bi­le­cek ça­lış­ma­la­ra yö­ne­lik öne­ri­le­ri­ni pay­laş­tı. Böl­ge in­sa­nı­nın ken­di kim­lik ve ai­di­yet ta­nım­la­ma­la­rı üze­ri­ne de araş­tır­ma­lar ve ça­lış­ma­lar ya­pı­la­bi­le­ce­ği­ni öne­ren Ak­ko­yun­lu’nun su­nu­mu ve­rim­li bir so­ru-ce­vap fas­lı ile ni­ha­ye­te er­di.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.