Sovyetlerden Bağımsızlık Sonrasına Azerbaycan Ulusçuluğu

Şammas Salur

15 Haziran 2010
De­ğer­len­dir­me: Mehmet Sabri Akgönül
 
Hak­kın­da­ki bü­tün ke­ha­net­le­re rağ­men mil­li­yet­çi­lik gü­nü­mü­zün en mü­him ve en tar­tış­ma­lı ko­nu­la­rın­dan bi­ri­si ol­ma­ya de­vam edi­yor. Son za­man­lar­da özel­lik­le Ka­ra­bağ me­se­le­siy­le Tür­ki­ye ka­mu­oyu­nu meş­gul eden Azer­bay­can-Er­me­nis­tan ge­ri­li­mi­nin önem­li bir ko­lu olan Azer­bay­can ulus­çu­lu­ğu­nu ve onun Sov­yet­ler­den gü­nü­mü­ze uza­nan de­ği­şim ve dö­nü­şü­mü­nü Fa­tih Üni­ver­si­te­si öğ­re­tim üye­le­rin­den Şam­mas Sa­lur ile ko­nuş­tuk.
Baş­lar­ken, mil­li­yet­çi­li­ğin top­lum­da­ki “yük­sek de­ğer­ler”e ek­lem­le­nen bir ide­olo­ji ol­du­ğu­nun ve her dev­le­tin mil­li­yet­çi bir alt­ya­pı­sı bu­lun­du­ğu­nun al­tı­nı çi­zen Sa­lur, ulus-dev­let­le­re ait “kut­sal­lar”ın sa­de­ce as­ker-bü­rok­rat-po­lis­ten iba­ret ol­ma­dı­ğı­nı, öğ­ret­men­le­rin de bu ide­olo­ji­nin ak­ta­rıl­ma­sın­da ve be­nim­se­til­me­sin­de cid­di rol­ler oy­na­dı­ğını ha­tır­lat­tı. Öğ­ret­men­le­rin üst­len­di­ği bu ak­tif ro­le bi­nâ­en kay­nak ola­rak ders ki­tap­la­rı­nı ve okul­lar­da­ki gör­sel mal­ze­me­le­ri in­ce­le­di­ği­ni ve sem­bol­ler üze­rin­den bir mil­li­yet­çi­lik oku­ma­sı yap­tı­ğı­nı ifa­de et­ti.
Azer­bay­can ulus­çu­lu­ğu­nun do­ğu­şun­da 1813, 1828 ve 1830 ta­rih­le­ri­nin ol­duk­ça önem­li ol­du­ğu­nu kay­de­den Sa­lur, ta­ri­hî ar­kap­la­nı şu şe­kil­de özet­le­di: Mez­kur ta­rih­ler­de Rus Çar­lı­ğı’nın böl­ge­de di­zayn ça­lış­ma­la­rı var­dı; bir­ta­kım spot Er­me­ni yer­le­şim yer­le­ri oluş­tu­rul­du ve Er­me­ni­ler bu­ra­la­ra göç et­ti­ril­di. Aze­ri­le­rin al­gı­la­rın­da­ki “ya­kın öte­ki”nin Er­me­ni ol­ma­sın­da göç, “uzak öte­ki”nin ise Rus ol­ma­sın­da Rus­ya’nın sı­nı­rı­nı gü­ven­ce­ye al­ma ça­ba­la­rı et­ki­li ol­du. 1905’te Eri­van’da Müs­lü­man sa­yı­sı Er­me­ni sa­yı­sın­dan çok da­ha faz­la ol­du­ğu gi­bi, Ba­kü’de de Er­me­ni nü­fu­su Müs­lü­man­lar­dan ol­duk­ça faz­la idi. Rus­ya’da 1905-1917 yıl­la­rı ara­sın­da­ki oto­ri­te boş­lu­ğu mil­lî duy­gu­la­rın “yük­sel­me”si­ne im­kân sağ­la­dı. Da­ha son­ra Sov­yet­ler dö­ne­min­de Eri­van’ın Er­me­ni­leş­ti­ril­me­si ve Ba­kü’nün Aze­ri­leş­ti­ril­me­si gi­bi po­li­ti­ka­lar uy­gu­lan­dı. Kruş­çev (1953-1964) dö­ne­min­de bel­li bir kül­tü­rel can­lan­ma söz­ko­nu­su ol­du. Sta­lin’in pa­ran­te­ze al­dı­ğı, ta­ma­men ya­sak­la­dı­ğı ve içi­ni bo­şalt­tı­ğı kül­tür form­lar can­lan­dı; onun dö­ne­min­de (1922-1953) öl­dü­rü­len ay­dın ve ka­na­at ön­der­le­ri­ne ia­de-i iti­bar ve­ril­di ve bu in­san­la­rın ken­di­le­ri­ni ye­ni­den “keş­fet­me”si­ne ola­nak sağ­lan­dı. Gor­ba­çov dö­ne­min­de (1985-91) “Bı­ra­kı­nız ken­di yol­la­rı­na git­sin­ler” di­ye özet­le­nen po­li­ti­kay­la ulu­sal sos­ya­lizm­le­rin ku­ru­la­bi­le­ce­ği dü­şün­ce­si, Azer­bay­can ulus­çu­lu­ğu­nun ta­ri­hin­de önem­li bir et­ki yap­tı.
Sem­bol­le­rin me­ta-lin­gu­is­tik bir de­ğe­ri var­dır. Sem­bol­le­rin bu et­ki­si­ne da­ya­na­rak mil­li­yet­çi­li­ğin Azer­bay­can okul­la­rın­da ve ders ki­tap­la­rın­da na­sıl iş­len­di­ği hak­kın­da Sa­lur şun­la­rı söy­le­di:
Mil­li­yet­çi­li­ğin sö­zel ve gör­sel yan­sı­ma­la­rın­da (iko­nog­ra­fi­ler ve du­var­lar­da ası­lı olan söz­ler) çok ba­riz tu­tar­sız­lık­lar fark edil­me­si­ne rağ­men te­mel tu­tar­lı­lı­ğın Er­me­ni­le­rin öte­ki­leş­ti­ril­me­si­ne yö­ne­lik ol­du­ğu­nu göz­lem­le­dim. Ya­kın öte­ki ola­rak Er­me­ni­le­ri, uzak öte­ki ola­rak da Rus­la­rı düş­man­ca he­def alan bir­çok iko­nog­ra­fik mal­ze­me gör­düm.
Sa­lur, ders ki­tap­la­rın­da Er­me­ni­ler­le olan ta­rih­sel düş­man­lık, Er­me­ni ve Aze­ri­le­rin bir ara­ya gel­me­le­ri­nin sos­yo­lo­jik açıdan müm­kün ol­ma­dı­ğı gi­bi te­ma­la­rın iş­len­di­ği­ni; ayrıca Türk­le­rin mi­sa­fir­per­ver­li­ği, Me­te’nin düş­man­la­rıy­la na­sıl “kah­ra­man­ca” sa­vaş­tı­ğı gi­bi ko­nu­la­rın bu­lun­du­ğu­nu ak­tar­dı. Kı­sa­ca Azer­bay­can’da ta­rih, dai­ma düş­man ve sa­vaş üze­rin­den ya da Aze­ri­le­rin/Türk­le­rin ce­sur­lu­ğu üze­rin­den öğ­re­ti­li­yor.
Son ola­rak Sa­lur, Tür­ki­ye’de Azer­bay­can mil­li­yet­çi­li­ği üze­ri­ne ya­zı­lan me­tin­ler­de va­ro­lan bir ek­sik­lik­ten bah­set­ti:
Hay­dar Ali­yev dö­ne­min­de (1993-2003) Azer­bay­can mil­li­yet­çi­li­ği için fark­lı bir kav­ram or­ta­ya çık­tı. Dev­le­tin res­mî ide­olo­ji­si hâ­li­ne ge­len bu kav­ram, dev­let mil­li­yet­çi­li­ği ya da Azer­bay­can­cı­lık ide­olo­ji­si ola­rak be­tim­le­ni­yor.
Bu dö­nem­de Azer­bay­can’da “Azer­bay­can­lı­la­rın et­no­ge­ne­si­si­ni kim(ler) oluş­tu­ru­yor?” tar­tış­ma­la­rı­nın baş gös­ter­di­ği­ni ifa­de eden Sa­lur, bu so­ru­ya ve­ri­len fark­lı ce­vap­la­rı şöy­le sı­ra­la­dı: Bu ya­pı­yı, (i) ta­rih ön­ce­sin­de ara­yan pers­pek­tif, (ii) Mo­ğol İs­ti­la­sı son­ra­sı­na gö­tü­ren an­la­yış ve (ii­i) İs­lâ­mi­yet’le kar­şı­la­şıl­ma­sı son­ra­sı­na gö­tü­ren ba­kış açı­sı.
Su­nu­mu­nun ar­dın­dan so­ru-ce­vap fas­lın­da Sa­lur, Ka­ra­bağ me­se­le­si­ne, Er­me­nis­tan-Azer­bay­can ara­sın­da­ki so­run­la­ra ve Tür­ki­ye’nin bu so­run­lar kar­şı­sın­da­ki tu­tu­mu­na da­ir so­ru­la­rı ce­vap­la­dı.

خيار المحررين

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


تابعنا

الاشتراك في النشرة الإخبارية لدينا لتلقي الأخبار والتحديثات.