- الصفحة الرئيسية
- المنشورات
- BULLETIN ARCHIVE
- Issue 65 Year: 2007
- Modern Döneme Geçişte İslâmî İlimler Tasavvuru
Modern Döneme Geçişte İslâmî İlimler Tasavvuru
20 Ekim 2007
Değerlendirme: Ali Taşçıoğlu
Modern döneme geçiş sürecinde İslâm dünyasında ortaya çıkan birçok değişiklik içerisinde İslâmî ilimler alanındakiler özellikle dikkat çekmektedir. 19. yüzyıldan başlayıp 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar uzanan zaman diliminde, başta Osmanlı coğrafyası olmak üzere İslâm dünyasının diğer bölgelerindeki âlim ve entelektüellerin İslâmî ilimlere dair tasavvurlarını ele alan ve bu tasavvurların klasik dönemdeki yaklaşımdan farklılaştığı noktalara yoğunlaşan aylık bir toplantı dizisi başlatan Medeniyet Araştırmaları Merkezi, bu toplantı serisine genel bir çerçeve çizmeyi hedeflediği Modern Döneme Geçişte İslâmî İlimler Tasavvuru başlıklı panelini 20 Ekim 2007 tarihinde Bilim ve Sanat Vakfı’nda gerçekleştirdi. Dr. Mehmet Suat Mertoğlu tarafından yönetilen panelde İrfan İnce ve Özgür Kavak birer sunum yaptılar. Toplantının üçüncü konuşmacısı Prof. Dr. İsmail Kara ise babasının rahatsızlığı sebebiyle panele katılamadı.
“18. Yüzyıl Osmanlı Medine’si Bağlamında İslâm Coğrafyası ve Ulema” başlıklı sunumunda İrfan İnce, bu yüzyılda ulema arasındaki ilişkiler ağı üzerine tespitlerini paylaştı. Sunumuna modernizmin İslâm dünyasına giriş tarihiyle ilgili yaklaşımların özetini vererek giriş yapan İnce, bu çerçevede Tanzimat Fermanı’nın ilanı, 1699 Karlofça Antlaşması ve Napolyon’un Mısır’ı işgali (1801) gibi tarihlerin milat olarak gösterildiğini ifade etti. Kendisinin ilgi sahasına giren 18. yüzyılda ictihad kapısının açılmasını ve taklidin terk edilmesini savunan “yenilikçi” hareketlerin zuhurunu esas alan kimi çağdaş müelliflerin ise bu tarihi modernizmin başlangıcına esas kabul ettiklerini ifade etti. Bu yüzyılda yaşamış iki önemli âlim olan Muhammed b. Abdilvehhâb (v. 1787) ile Şah Veliyyullah Dihlevî’nin (v. 1762) görüşlerinin bahsi edilen dönemle ilgili değerlendirmelerde merkezde yer aldığını belirterek her iki âlimin de Hicaz’la bağlantılı bir eğitimden geçtiğini belirterek, mevcut değerlendirmelerde Osmanlı’ya bağlı bir vilayet olan Hicaz’ın bu kabil yenilikçi hareketlerin merkezi olarak görüldüğünü ifade etti.
(Makalenin tamamını okumak için "indir"e tıklayınız.)
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO