- الصفحة الرئيسية
- المنشورات
- BULLETIN ARCHIVE
- Issue 75 Year: 2011
- Osmanlı Hakimiyetinde Revan (1724-1746)
Osmanlı Hakimiyetinde Revan (1724-1746)
Raif İvecan
21 Şubat 2011
Değerlendirme: Tubanur Saraçoğlu
Raif İvecan ile Marmara Üniversitesi’nde hazırladığı doktora tezi bağlamında, 18. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı hakimiyetindeki Revan üzerine tartışıldı. İvecan, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nde 2007 yılında tamamladığı “Osmanlı Hakimiyetinde Revan (1724-1746)” başlıklı doktora tezinde, günümüzde Ermenistan sınırları içinde bulunan Erivan ve çevresini kapsayan Revan Eyaleti’nin, son kez Osmanlı topraklarına katıldığı 18. yüzyıl sonlarındaki durumunu ele almaktadır. Tezde bölgenin demografik ve ekonomik yapısına odaklanılmıştır.
Tezde, bölgenin nüfus değişikliği döneme ait tahrir defterlerinden takip edilerek ortaya koyulmaya çalışılıyor. Öncelikle, fetihten hemen sonra tutulan tahrir defterlerindeki bazı bilgilerin, bu kayıtların savaş sebebi ile aralıklı olarak tutulduğunu gösterdiğini vurgulayan, bu durumun mevcut bilgilere ihtiyatlı yaklaşmayı zorunlu kıldığına dikkat çeken İvecan, bölge nüfusunun önemli bir kısmının savaş dolayısıyla göç ettiği tespitinde bulunuyor. Ülkeyi terk eden gruplar, ekseriya, göçebe yaşayan topluluklar veya aşiret bağlantısına sahip kesimler. Bölgeden Anadolu topraklarına göç, öteden beri devam etmekle birlikte ele alınan dönemde bunun hızlanması savaş tehdidi ile izah edilebilir. Ayrıca, sadece Anadolu’ya değil İran taraflarına doğru da göçler söz konusudur. İran’a yapılan göçlerin daha çok Şii kökenli kesimler arasında yaygın olduğu söylenebilir.
Osmanlı yönetiminin bu durum karşısındaki tavrına bakıldığında, bölgeden göç edilmesine sıcak bakmadığı, Revan Eyaleti’nin şenlendirilmesi yönünde bir politika takip ettiği görülmektedir. Eyalet, Rus tehlikesine karşı Osmanlı’nın kendi toprak güvenliğini korumak bakımından önemli bir stratejik mevkidir. Bölgenin nüfus yapısı incelendiğinde fetihten sonra köylerin %40’ının boşaltıldığı kayıtlardan ortaya çıkmıştır. Boşaltılan köylerin isimleri ise göç eden nüfusun büyük bir bölümünün Türkmen köyleri olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte ticaretle uğraşan gayrimüslimlerin de –özellikle İstanbul’a– göç ettiği anlaşılıyor. Osmanlı yönetimi bu durumu sınırlandırmak için ticaret maksadıyla İstanbul’a gelmek isteyenlerde bir vekil bulmaları şartını aramıştır. Bölge nüfusunun korunmasını isteyen Osmanlılar, göç eden toplulukların geri çağrılması için de çeşitli tedbirler almış, yeni yerleşim yerlerine münadiler göndermiş, bölgedeki vergilerde indirime gitmiştir.
Revan Eyaleti’nde tarım ve hayvancılık önemli geçim kaynaklarıdır. Aras Nehri dolayısıyla bölgenin iklim çeşitliliğine sahip olması bir çok ürünün yetişmesine olanak sağlamıştır. Bölgeden göç eden toplulukların daha çok hayvancılıkla uğraşan göçebe gruplar olmasının üretimde hayvancılık oranını düşürdüğü söylenebilir. Ticaret ise savaştan dolayı zayıflamıştır.
İvecan’a göre, bölgenin idarî yapılanmasında aşiretler önemli bir unsurdur. Bölgenin tahriri yapıldıktan sonra mukataa sistemine geçiş yapılmıştır. Revan’daki Hanlar mukataaların başına geçirilerek memnuniyetsizlikleri hafifletilmeye çalışılmışsa da kısa bir süre Osmanlı idaresinde kalan Revan Eyaleti’nde tam olarak Osmanlı sistemi yerleşememiştir. Bu nedenle izlerini daha sonraki dönemlerde takip etmemiz pek mümkün görünmemektedir. Osmanlı’nın bölgeden çekilmesi ile hanlar ortaya çıkmış ve bu hanlar Rusya’nın uyguladığı politikalar neticesinde tek tek ortadan kaldırılmışlardır.
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO