Da­rül­fü­nun Ta­ri­hi

Coşkun Çakır

2 Tem­muz 2008            
De­ğer­len­dir­me: Eş­ref Ka­len­der
 
Bi­lim ve Sa­nat Vak­fı ta­ra­fın­dan Güz ve Ba­har dö­ne­mi se­mi­ner­le­rin­den fark­lı bir tarz­da, be­lir­li bir me­se­le­yi çe­şit­li açı­lar­dan ir­de­le­mek ama­cıy­la her yıl dü­zen­le­nen yaz se­mi­ner­le­ri­nin, bu se­ne­ki te­ma­sı üni­ver­si­te idi. Bu çer­çe­ve­de Doç. Dr. Coş­kun Ça­kır Da­rül­fü­nun Ta­ri­hi ad­lı bir se­mi­ner ver­di.
Ça­kır, üni­ver­si­te­nin Türk mo­dern­leş­me tec­rü­be­si içe­ri­sin­de te­ka­bül et­ti­ği ye­ri ve mo­dern­leş­me ha­re­ket­le­ri kar­şı­sın­da ne den­li ka­ta­li­za­tör ro­lü oy­na­dı­ğı­nı, özel­de Da­rül­fü­nun ge­nel­de ise Tür­ki­ye’nin di­ğer ha­tı­rı sa­yı­lır yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı ile bu ku­rum­la­rın ho­ca­la­rı ve öğ­ren­ci­le­ri üze­rin­den ce­vap­la­ma­ya ça­lış­tı. Bu­na gö­re, mo­dern yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı, Os­man­lı mo­dern­leş­me­si­nin da­ha ge­niş alan­la­ra ya­yıl­ma­sı yö­nün­de­ki po­li­ti­ka­sı ile doğ­ru­dan ir­ti­bat­lıy­dı. Bu se­bep­le, üni­ver­si­te üze­ri­ne yo­ğun­la­şan tar­tış­ma­lar -ya­hut üni­ver­si­te­nin biz­zat ken­di­si-, yük­sek eği­ti­min/öğ­re­ti­min na­sıl ola­ca­ğın­dan zi­ya­de, tıp­kı Türk ta­rih ya­zı­cı­lı­ğın­da ol­du­ğu gi­bi, esas iti­ba­ri ile Tür­ki­ye’nin ve Türk top­lu­mu­nun han­gi is­ti­ka­met­ler­de sey­ret­ti­ği ve sey­ret­me­si ge­rek­ti­ği ile il­gi­liy­di. Bu hu­su­su­nun özel­lik­le al­tı­nı çi­zen Ça­kır, me­se­le­nin ak­tü­el bo­yut­la­rı­na da te­mas et­mek­le be­ra­ber, ta­ri­hî bo­yut­la­rı­nı or­ta­ya koy­ma­ya ça­lış­tı.
Kla­sik eği­tim sis­te­mi ve ku­rum­la­rı­nın be­lir­li ke­sim­le­re hi­tap et­ti­ği­ne, ka­la­ba­lık halk kit­le­le­ri­ni he­def alan yük­se­köğ­re­tim an­la­yı­şı­nın ise mo­dern bir ol­gu ol­du­ğu­na de­ği­nen Ça­kır, Da­rül­fü­nun’un ve di­ğer ku­rum­la­rın bu çer­çe­ve­de de­ğer­len­di­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ne işa­ret et­ti ve Da­rül­fü­nun tec­rü­be­si­ni dört dö­ne­me ayır­dı:  
1. Ku­ru­luş fik­ri­nin oluş­ma­ya baş­la­dı­ğı 1845 ile ilk kez açıl­dı­ğı ve iki yıl son­ra ka­pa­tıl­dı­ğı 1865 yıl­la­rı ara­sı.
2. 1870 yı­lın­da tek­rar açı­lıp 1873’de ve­rim­siz ol­du­ğu ge­rek­çe­si ile ka­pa­tıl­dı­ğı dö­nem.
3. Saf­fet Pa­şa’nın te­şeb­bü­sü ile tek­rar fa­ali­yet gös­ter­di­ği 1873-1881 yıl­la­rı ara­sı.
4. Ab­dül­ha­mit’in cü­lu­su­nun 25. yı­lı­na te­sa­düf eden 1900 yı­lı ile lağ­ve­di­lip İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si’nin ku­rul­du­ğu 1933 yı­lı ara­sı.
1900-1933 yıl­la­rı ara­sı­na te­ka­bül eden son ev­re­de, Os­man­lı/Türk yük­se­köğ­re­tim sis­te­mi­ne 1915 yı­lın­dan iti­ba­ren, özel­lik­le 1933 üni­ver­si­te re­for­mu son­ra­sın­da, Al­man eko­lü ha­kim ol­ma­ya baş­la­dı. Bu et­ki Da­rül­fü­nun’dan son­ra ku­ru­lan İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si’nde ve Cum­hu­ri­yet’in ku­ru­cu kad­ro­la­rı ta­ra­fın­dan açı­lan An­ka­ra üni­ver­si­te­le­rin­de de de­vam et­ti.
Di­ğer ta­raf­tan OD­TÜ’de Ame­ri­kan, Ha­cet­te­pe Üni­ver­si­te­si’nde Fran­sız eko­lü tem­sil ze­mi­ni bul­du. Ça­kır’ın, ko­nuş­ma­sı bo­yun­ca vur­gu­la­dı­ğı tes­pit­ler­den bi­ri de, üni­ver­si­te­nin mü­tem­mim cüz­le­rin­den bi­ri­si ola­rak öğ­re­tim ele­man­la­rı ve ho­ca­la­rın tıp­kı için­de­ki mü­es­se­se­ler gi­bi mo­dern­leş­me tec­rü­be­miz­de oy­na­dık­la­rı ki­lit rol­dü.
Ge­rek Da­rül­fü­nun ge­rek­se Cum­hu­ri­yet dö­ne­min­de açı­lan üni­ver­si­te­ler­de gö­rev ya­pan ho­ca­lar te­lif-ter­cü­me eser­ler, der­gi­ler, ga­ze­te­ler ve gi­de­rek ak­tif si­ya­set va­sı­ta­sı ile bir şe­kil­de üni­ver­si­te sis­te­mi­nin, top­lu­mun, dev­le­tin, si­ya­se­tin, baş­ka bir ifa­de ile Tür­ki­ye’nin gi­de­ce­ği yö­nün ta­yi­nin­de et­ki­li ve hat­ta za­man za­man ön­cü ol­du­lar. Bu rol­le­ri Cum­hu­ri­yet dö­ne­min­de çok da­ha be­lir­gin bir şe­kil­de or­ta­ya çık­tı. An­ka­ra’da ku­ru­lan fa­kül­te­ler ve da­ha son­ra An­ka­ra Üni­ver­si­te­si, İs­tan­bul’da gö­rev ya­pan kad­ro­la­rın nis­pe­ten ‘ge­le­nek­çi’ tu­tum­la­rı kar­şı­sın­da ye­ni ida­re­nin ih­ti­yaç­la­rı­na da­ha faz­la ce­vap ve­re­bi­le­cek kad­ro­la­rı, is­tih­dam et­mek ve ye­tiş­tir­mek ama­cı ile açıl­dı.
Do­la­yı­sı ile, yu­ka­rı­da da işa­ret edil­di­ği üze­re, Tür­ki­ye’de üni­ver­si­te -ku­ru­luş fel­se­fe­si de he­sa­ba ka­tıl­dı­ğın­da-, öğ­ren­ci­le­re yük­sek eği­tim ver­mek, çe­şit­li iş kol­la­rın­da is­tih­dam­la­rı­nı sağ­la­mak­tan öte mo­der­niz­min yer­leş­ti­ri­ci ve sür­dü­rü­cü bir un­su­ru­dur. Bu yö­nü ile ol­duk­ça komp­leks bir ya­pı­ya sa­hip­tir. Or­ta ve kı­sa va­de­de hal­le­dil­me­si müm­kün gö­zük­me­yen bir me­se­le­dir. Ça­kır, üret­ken, tar­tış­ma­la­ra açık ve öz­gür­lük­çü bir üni­ver­si­te sis­te­mi­nin her ha­lü­kâr­da Tür­ki­ye’nin önem­li sıç­ra­ma­lar ya­pa­bil­me­si için en önem­li araç­lar­dan bi­ri­si ol­du­ğu yö­nün­de­ki dü­şün­ce­le­ri ile ko­nuş­ma­sı­na son ver­di.

خيار المحررين

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


تابعنا

الاشتراك في النشرة الإخبارية لدينا لتلقي الأخبار والتحديثات.