25-26 Türkiye'de İslami İlimler: Fıkıh - Cumhuriyet Dönemi II

16 Ocak 2018 Salı

Türkiye’de İslami İlimler üst başlığıyla bu alanda yapılan çalışmaların hâsılasını ortaya koymayı hedefleyen serimize Fıkıh sayıları ile devam ediyoruz. Daha önce Tefsir ve Kur’an İlimleri’ni iki cilt halinde, ardından Hadis konulu sayıyı tek cilt halinde yayınlamıştık. Ardından bu geniş alanın diğer önemli bir ayağı olan ve dört cilt halinde hazırladığımız Fıkıh sayılarının ilk kısmını Osmanlı Dönemi I ve Osmanlı Dönemi II olarak yayınladık. Şimdi ise Cumhuriyet Dönemi I ve Cumhuriyet Dönemi II sayılarıyla karşınızdayız. Serinin devamını, hâlihazırda çalışmaları sürdürülen ve yine Türkiye’de İslami İlimler üst başlığıyla yayınlanacak olan Kelam ve Tasavvuf başlıklı sayılar oluşturacak. Bu seride Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde yapılan İslami İlimler çalışmalarının bir envanterinin çıkarılması, bu alanı genel olarak tanımlayabilmek için mevcut çalışmaların değerlendirilmesi, henüz araştırmacıların yeteri kadar ilgisini çekmemiş kaynak ve temaların gündeme getirilmesi ve bu alana katkıda bulunmuş belli başlı kurumsal ve kişisel gayretlerin ortaya konulması amaçlanmaktadır.

TALİD’in 2005 yılında neşredilen Türk Hukuk Tarihi (c. 3, sy. 5) sayısında ağırlıklı olarak Osmanlı hukukunun resmî kaynaklarını teşkil eden literatür işlenmiş; hukuk ve fıkıh tarihi yazımına dair üç makalenin yanısıra Divân-ı Hümâyun kayıtlarının ana defter serileri, klasik dönemdeki kanunnameler, Tanzimat sonrası kanunlaştırma ve kanunnameler (kanunlar, Mecelle, Arazi kanunnamesi), şer’î mahkeme sicilleri ve sakk mecmuaları tanıtılmıştı. Ayrıca fetva literatürü ve başlangıçtan 1600 yılına kadar olan fürû-i fıkıh kitapları literatürü işlendiği gibi, tematik olarak da Osmanlı’da vakıf, ceza hukuku, zimmiler ve kadın konulu çalışmalar yer almıştı. Kurum tanıtımı türünde ise mahkemelere ve merkezî meclislere dair literatür değerlendirilmişti. Elinizdeki fıkıh sayılarının Osmanlı dönemiyle ilgili ciltlerinde müftî ve müderrislerin müktesebatının temelini oluşturan fıkıh literatürüne ağırlık verilmeye çalışıldı. Bu ciltlerde yer alan makalelerin bir kısmı doğrudan yazma eser kütüphanelerinde yapılan araştırmalara, Osmanlı dönemine ait yazma veya matbu şekildeki klasik kaynaklar üzerinde yapılan çalışmalara dayanmaktadır. Kanaatimizce bu çalışmalar, Osmanlı hukuku araştırmalarına dair genel haritanın çıkarılması yolunda büyük bir katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte Osmanlı hukukuna dair henüz tam bir envanterin bile çıkarılamadığını belirtmek gerekir.

Türkiye’de İslami İlimler: Fıkıh sayılarının Cumhuriyet dönemi fıkıh araştırmaları ise yaklaşık son bir asırlık dönemde gerek akademik kurumlarda gerekse bu tür kurumlar dışında Latin alfabesiyle ortaya konulan literatüre yoğunlaşmaktadır. Osmanlı dönemine nispetle çok daha kısa olan Cumhuriyet döneminde, gerek nüfus artışı, okuryazarlığın yaygınlaşması, şehirleşme, gerekse modern yükseköğretim sisteminin getirdiği akademik üretim zorunluluğu gibi çeşitli sebeplerle fıkıh literatüründe nicelik bakımından bir “patlama” olduğu, fıkıhla alanında son otuz – kırk yılda tüm Osmanlı döneminden çok daha fazla çalışma yapıldığı görülmektedir. Ancak nicelik bakımından vaki olan bu durumun nitelik bakımından da geçerli olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir.

Elinizdeki Türkiye’de İslami İlimler: Fıkıh – Cumhuriyet Dönemi II sayısının ilk makalesini, “Yeni Zamanlarda Fetvaya Ne Oldu? Günümüz Fetvalarında Görülen Bazı Yöntem Sorunları” başlığıyla Ahmet Yaman kaleme aldı. Yaman, fetva verme yeterliliğini taşıyan müftîlerce deruhte edilen fetva verme işleminin, belli usûl, ilke ve kurallara tâbi olmasına karşın özellikle modern dönemde ilgili usûl ve kurallarla bağdaşmayan iftâ faaliyetlerinin söz konusu olmasından hareketle hazırladığı çalışmasında günümüz fetvalarında görülen bazı yöntem sorunlarını sekiz alt başlıkta inceledi.

Sayının “Kuruluşundan Günümüze Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Fetva Siyaseti” başlıklı ikinci makalesinde Mustafa Bülent Dadaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dinî konularda en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu’nu, tarihçesi, yapısı, görevleri, verilen fetva ve kararların türleri, Kurul’a intikal eden sorular, fetva verirken takip edilen usul vb. konuları içerecek şekilde çeşitli yönleriyle tanıtırken, kurul hakkında yapılan çalışmaları ve bu alanda oluşan literatürü de ele aldı.

Türkiye’deki İslam iktisadı literatürünü değerlendirmeye yönelik olarak hazırlanan ortak bir çalışmanın ilk ürünü Abdullah Durmuş, Necmeddin Güney ve Abdullah Koçdoğan’ın kaleme aldıkları “Türkiye’de İslâm İktisadı ve Finansı Literatürü” başlıklı makale oldu. Bu çalışma iktisat, ilâhiyat ve hukuk başta olmak üzere birçok disiplinin ortak çalışma alanı olan ve günümüzde Türkiye’de üzerine yazılan eserlerin sayısının hızla arttığı, ayrıca son dönemlerde yüksek öğretim bünyesinde müstakil lisans ve lisansüstü programların açıldığı İslâm iktisadı ve İslâmî finans alanındaki literatüre genel bir bakış sunmaktadır. Türkiye’de genel olarak İslâm iktisadı alanında özel olarak da, para, finans ve sigorta konularında kaleme alınmış çalışmaları kapsayan makalede aynı zamanda İslâm iktisadı ala nında yabancı dillerde yayınlanmış ve Türkçeye tercüme edilmiş çalışmalar da konularına göre ele alınmıştır. Türkiye’deki İslam iktisadı literatürünü değerlendirmeye yönelik ortak çalışmanın diğer bir ürünü olan “İslam İktisat Felsefesi ve Teorisi Literatürü: Eleştirel Bir Değerlendirme” başlıklı makalesinde İsmail Cebeci, Türkiye’de İslam iktisat felsefesi ve teorisi alanında son 50 yılda ortaya çıkan yerli literatürü ele aldı. Cebeci’nin çalışması İslam iktisadı bağlamında İslam iktisat felsefesi ve teorisi, İslam iktisadının prensipleri ve esasları, temel yaklaşım ve değerlendirmeler, kuramlar, modeller, kaynaklar, İslam iktisadının ahlakî esasları, modern iktisat eleştirileri, İslam iktisadı ile modern iktisat mukayesesi, kalkınma ve verimlilik gibi konular üzerine öne çıkan çalışmaların değerlendirmelerini içeriyor. Suna Akten Çürük ise Türkiye’deki İslam iktisadı literatürünü değerlendiren ortak çalışmaya sunduğu “İslam Ekonomisinde Ticaret, İş ve Ortaklık Usulleri” başlıklı makalesinde İslâmî bir ekonomik yapının temelini teşkil eden ticaret, iş ve ortaklık usullerini konu edinen Türkçe literatürü inceledi.

Soner Duman “Türkiye’de Klasik Fıkıh Eserlerinin Tercümeleri” başlıklı makalesinde İbn Âbidîn (v. 1252) dönemine kadar Arapça yazılmış klasik fıkıh ve usul eserleri içinden Cumhuriyet dönemi boyunca Türkçeye çevrilmiş olanları liste halinde sunarak yapılan tercümeleri üslup, metot ve tercüme teknikleri açısından değerlendirdi.

“Fıkıh Sempozyumları” başlıklı yazıda Mehmet Boynukalın, Cumhuriyet döneminde yapılan fıkıh sempozyumlarını ve bu sempozyumlarda ele alınan konuları fıkıh usulü, füru ve fıkıh tarihi olarak üç bölümde ele aldı.

Talip Türcan “Ömer Nasuhi Bilmen ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu” başlığıyla Osmanlı son dönemi ve Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda yaşamış, bu dönemde hukuk alanındaki dönüşümlere şahit olmuş bir âlim olan Ömer Nasuhi Bilmen ile İslam hukuku, mukayeseli hukuk ve Türk hukuk tarihi bakımından Türkiye’de bir ilk başvuru kaynağı olan eseri Hukûk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu üzerine bir tanıtım yazısı kaleme aldı.

Muhammed Usame Onuş “Cumhuriyet Dönemi İslamî İlimler Literatüründe Selefîlik ve İbn Teymiyye Çizgisi: Başlangıç Mülahazaları” başlıklı makalesinde selefîlik kavramı, Cumhuriyet Türkiye’sine tesirleri, selefî iddiaları gündeminde tutan şahıs ve çevrelerin kendilerini dayandırma eğiliminde olduğu İbn Teymiyye çizgisi, akademik çalışmalarda konunun ele alınma biçimi ve yoğunluğu gibi meseleleri ele aldı. Onuş ayrıca Türkiye’de çok partili hayattan sonra ortaya çıkan ve selefî etkinin görüldüğü çevre ve yayınlar hakkında bilgi verirken, bu etkinin bir sonucu olarak kabul edilebilecek İbn Teymiyye ve İbn Kayyim el-Cevziyye tercümelerini değerlendirdi.

Sayının son yazısında Muhammed İkbal İmamoğlu, Bülent Uçar’ın Recht als Mittel zur Reform von Religion und Gesellschaft. Die türkische Debatte um die Scharia und die Rechtsschulen im 20. Jahrhundert [Dini ve Toplumu Reforme Etmenin Aracı Olarak Hukuk: Şeriat ve Mezhepler Konusu Etrafında 20. Yüzyılda Türkler Arasında Yaşanan Tartışmalar] başlığıyla Almanya’da yayınlanan kitabını tanıttı ve değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’deki Fıkıh çalışmalarını konu edinen sayıların söyleşileri Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. M. Akif Aydın, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Prof. Dr. İbrahim Çalışkan, Prof. Dr. Orhan Çeker ve Prof. Dr. Hamdi Döndüren gibi sahanın öncü isimleriyle gerçekleştirildi. Söyleşilerde değerli hocalarımızın akademik çalışmalarının seyrini, Türkiye’deki ve dünyadaki fıkıh çalışmaları üzerine düşüncelerini, kazanımlar, sorunlar ve öneriler çerçevesinde bugünkü ve gelecekteki fıkıh çalışmalarının gidişatı üzerine görüşlerini bulacaksınız. Elinizdeki Türkiye’de İslami İlimler: Fıkıh - Cumhuriyet Dönemi II sayısında Prof. Dr. Orhan Çeker ve Prof. Dr. Hamdi Döndüren ile yapılan söyleşileri okuyabilirsiniz.

Derginin son kısmında ise Türkiye araştırmaları üzerine Ocak 2015 – Aralık 2015 tarihleri arasında yayınlanan dergi ve makalelerin içeriklerini toplu halde görebileceğiniz bir ek bulacaksınız.

Bu sayının çıkmasını sağlayan yazarlara, hakemlere, ajans görevlilerine, yayın ve danışma kuruluna teşekkürlerimizi sunuyoruz. Fıkıh sayılarının hazırlanmasında baştan sona gösterdiği gayretten ötürü sayı editörü Doç. Dr. Tuncay Başoğlu’na bilhassa teşekkür ederiz.

Türkiye’de İslami İlimler serisinin Kelam sayılarında görüşmek üzere…

Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi

خيار المحررين

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


تابعنا

الاشتراك في النشرة الإخبارية لدينا لتلقي الأخبار والتحديثات.