Almanya’da İslâm Din Dersi: Talepler Uygulamalar Tartışmalar

Yaşar Sarıkaya

29 Eylül 2007         
De­ğer­len­dir­me: Halis Kaya
 
Me­de­ni­yet Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi ta­ra­fın­dan ter­tip edi­len Dî­van top­lan­tı­la­rı­nınEy­lül ayın­da­ki ko­nu­ğu Dr. Ya­şar Sa­rı­ka­ya “Al­man­ya’da İs­lâm Din Der­si: Ta­lep­ler, Uy­gu­la­ma­lar, Tar­tış­ma­lar” baş­lık­lı ça­lış­ma­sı­nı ka­tı­lım­cı­la­rın bil­gi­si­ne su­na­rak, kat­kı ve tar­tış­ma­la­rı­na aç­tı. Sa­rı­ka­ya, 2.2 mil­yo­nu Türk ol­mak üze­re 3 mil­yon­dan faz­la Müs­lü­man’ın ya­şa­dı­ğı Al­man­ya’da ilk ve or­ta de­re­ce­li okul­la­ra gi­den Müs­lü­man öğ­ren­ci sa­yı­sı­nın 800.000 ci­va­rın­da ol­du­ğu­nu be­lir­te­rek ko­nu­nun öne­mi­ni or­ta­ya koy­du. Al­man­ya’da ana­ya­sa­da yer alan din­sel ce­maa­te da­ya­nan din der­si, eği­tim-öğ­re­ti­min bir par­ça­sı ola­rak ders prog­ram­la­rın­da yer al­dı­ğın­dan, Müs­lü­man ço­cuk­lar için de ken­di din­le­ri­ni öğ­re­ne­bi­le­cek­le­ri bir İs­lâm din der­si­nin, 1970’li yıl­la­rın son­la­rın­dan iti­ba­ren din, eği­tim ve si­ya­set gün­de­mi­ne gir­me­ye baş­la­dı­ğı­nı söy­le­yen Sa­rı­ka­ya, ara­dan ge­çen çey­rek asır­dan son­ra ve bu za­man zar­fın­da di­le ge­ti­ri­len ta­lep­ler ve ya­pı­lan hu­ku­kî, si­ya­sî ve pe­da­go­jik tar­tış­ma­lar so­nun­da ar­tık he­men her­ke­sin, okul­lar­da İs­lâm din der­si ve­ril­me­si ge­rek­ti­ği nok­ta­sı­na gel­di­ği tes­pi­tin­de bu­lun­du. Bu­gü­ne ge­lin­di­ğin­de İs­lâm din der­si­nin ana­ya­sa ve eya­let ya­sa­la­rı çer­çe­ve­sin­de okul­lar­da ve­ri­lip ve­ri­le­me­ye­ce­ği tar­tış­ma­la­rı bü­yük öl­çü­de ge­ri­de kal­mış olup, ar­tık ders prog­ram­la­rı, ders ki­tap­la­rı, öğ­ret­men ye­tiş­tir­me gi­bi ma­hi­yet­le il­gi­li so­ru­lar ağır­lık ka­zan­mış bu­lun­mak­ta­dır.
Al­man­ya’da İs­lâm din der­si, he­nüz te­şek­kül dö­ne­mi­ni ya­şa­mak­ta ol­du­ğun­dan, ko­nu hak­kın­da sü­rek­li bir de­ği­şim ve ge­liş­me­nin var ol­du­ğu­nu be­lir­ten Sa­rı­ka­ya, yap­tı­ğı ça­lış­ma­da Al­man­ya’da din der­si­nin sta­tü­sü­nü, İs­lâm din der­si­nin ta­ri­hi ge­li­şi­mi­ni, bu­gün­kü du­ru­mu­nu, mev­cut uy­gu­la­ma­lar ile tar­tış­ma­la­rı, en son bil­gi­ler ışı­ğın­da ele al­dı­ğı­na dik­kat çek­ti.
Al­man­ya’da din der­si­nin ya­sal da­ya­na­ğı, Al­man Ana­ya­sa­sı’nın 7. mad­de­si­dir. Adı ge­çen mad­de­nin 3. fık­ra­sı, din der­si­nin ilk ve or­ta­öğ­re­tim okul­la­rı­nın ders prog­ram­la­rın­da yer alan bir ders ol­du­ğu­nu; der­sin, dev­le­tin de­ne­tim hak­kı sak­lı kal­mak kay­dıy­la din­sel ku­ru­luş­la­rın te­mel il­ke­le­ri ile uyu­şum için­de ve­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ni hük­me bağ­lar. Dev­let der­sin içe­ri­ği, kap­sa­mı ve ko­nu­la­rı­na ta­raf­sız­lık il­ke­si ge­re­ği ka­rış­maz; bu yet­ki­yi di­nî ce­maa­tin so­rum­lu­lu­ğu­na bı­ra­kır. Di­nî ce­ma­at, der­si ken­di inanç il­ke­le­ri çer­çe­ve­sin­de ve­rir; ta­raf­sız ol­mak ya da sa­de­ce bil­gi ver­mek­le mü­kel­lef de­ğil­dir.
Al­man­ya’da ana­ya­sa­nın ön­gör­dü­ğü an­lam­da din der­si Ka­to­lik ve Pro­tes­tan öğ­ren­ci­ler için ay­rı ay­rı ve­ril­mek­te­dir. İs­lâm din der­si ko­nu­sun­da ise hu­ku­kî tar­tış­ma­lar de­vam et­mek­te­dir. Bu­gü­ne ka­dar -Ber­lin Eya­le­ti’nde fa­ali­yet gös­te­ren Is­la­misc­he Fö­de­ra­ti­on is­tis­na- hiç­bir Müs­lü­man ce­maa­te, çe­şit­li ne­den­ler­le, di­nî­ce­ma­at sta­tü­sü ve­ril­me­di­ğin­den ana­ya­sa­nın ta­nım­la­dı­ğı çer­çe­ve­de bir İs­lâm din der­si he­nüz söz ko­nu­su de­ğil­dir.
Yet­miş­li yıl­lar­dan iti­ba­ren ör­güt­len­me ve fa­ali­yet dü­zey­le­ri art­ma­ya baş­la­yan Al­man­ya’da­ki göç­men Müs­lü­man ce­ma­at­ler, ca­mi­ler­de Kur’an ders­le­ri ver­me­ye baş­la­dık­tan son­ra ko­nu Al­man ka­mu­oyu­nun gün­de­mi­ne gel­miş­tir. “Ko­rans­chu­le”nin ya­ni bah­set­ti­ği­miz Kur’an kurs­la­rı­nın git­tik­çe, kü­çük ço­cuk­la­rın da­yak­la eği­til­di­ği, rah­le ön­le­rin­de di­züs­tü çö­ker­ti­le­rek oku­tul­du­ğu, ken­di­le­ri­ne an­la­ma­dık­la­rı du­ala­rın ez­ber­let­ti­ril­di­ği, aşı­rı din an­la­yış­la­rı­nın en­dok­ti­ri­ne edil­di­ği olum­suz bir me­kân ola­rak anıl­ma­sı yay­gın­lık ka­zan­mış­tır. Da­ha son­ra bu olum­suz sı­fat­la­ra, Müs­lü­man­la­rın Al­man top­lu­mu­na uyu­mu­na en­gel ol­ma ni­te­le­me­si ek­len­miş­tir.
Bi­rey­sel dü­zey­de di­le ge­ti­ril­me­ye baş­la­nan, da­ha son­ra ör­güt­sel an­lam­da gi­ri­şim­ler ha­li­ne ge­len ve 90’lı yıl­lar­da ise ça­tı ör­güt­ler­ce sa­hip­le­ni­le­rek Al­man ma­kam­la­rı­na ile­til­me­ye baş­la­nan İs­lâm din der­si ta­le­bi­ni, Ku­zey Ren Vest­fal­ya’da res­mî ola­rak gün­de­me ge­ti­ren ilk ki­şi, Is­la­misc­hes Welt­kon­gress ad­lı bir ku­ru­lu­şun tem­sil­ci­si olan Boş­nak kö­ken­li Al­man Müs­lü­man M. Sa­lim Ab­dul­lah’tır. Ab­dul­lah 1978’de, o dö­ne­min ak­tif ör­güt­le­ri­nin des­te­ği­ni ala­rak Müs­lü­man ve­li­ler­le yap­tı­ğı bir an­ke­tin so­nu­cu­nu Eği­tim ve Kül­tür Ba­kan­lı­ğı’na sun­muş­tur. Bu an­ke­tin önem­li so­nuç­la­rın­dan bi­ri, ebe­veyn­le­rin okul­lar­da ken­di ço­cuk­la­rı için din der­si is­te­di­ği­dir. Bu­nun üze­ri­ne ilk res­mî gi­ri­şim­ler Ku­zey Ren Vest­fal­ya’da baş­la­tıl­mış­tır. Ara­lık 1979’da bu amaç­la So­est’ta bir ça­lış­ma gru­bu­nun oluş­tu­rul­ma­sı ka­rar­laş­tı­rıl­mış­tır. 1987-89 ara­sı ana­dil ders­le­ri kap­sa­mın­da İs­lâm din der­si (Türk­ler için Türk­çe, Arap­lar için Arap­ça ola­rak) ba­zı okul­lar­da de­ne­me ma­hi­ye­tin­de ve­ri­le­me­ye baş­lan­mış­tır.
Ham­burg Eya­le­ti ise din der­si ye­ri­ne din­le­ra­ra­sı din der­si (in­ter­re­li­giö­se Re­li­gi­on­sun­ter­richt) adın­da çok­din­li bir ders ter­cih eder­ken, Bran­den­burg eya­le­ti, din der­si ye­ri­ne din ve ah­lâk bil­gi­si ver­mek­le sı­nır­lı bir der­se izin ver­miş­tir.
Ku­zey Ren Vest­fal­ya eya­le­ti ise me­se­le­yi, ana­ya­sa­ya sa­da­kat­le­ri ko­nu­sun­da te­red­düt edi­len Müs­lü­man ce­ma­at­le­rin eli­ne tes­lim edi­le­me­ye­cek ka­dar önem­li ola­rak de­ğer­len­dir­mek­te­dir. Di­ğer eya­let­ler de aşa­ğı yu­ka­rı ay­nı gö­rüş­te­dir. O hal­de bu iş, din der­si­ni ce­maa­tin ak­tif ka­tı­lı­mı ko­şu­lu­na bağ­la­yan ana­ya­sa hük­mü çer­çe­ve­sin­de na­sıl çö­zü­le­cek­tir? Bö­lük pör­çük, tem­sil güç­le­ri bi­lin­me­yen Müs­lü­man ce­ma­at­le­ri mu­ha­tap al­mak şu aşa­ma­da müm­kün ol­ma­dı­ğı gö­rü­şün­den ha­re­ket ede­rek, ni­yet­le­ri ve fa­ali­yet­le­ri hak­kın­da te­red­düt­süz gü­ven du­yu­lan ve tem­sil gü­cü olan Müs­lü­man bir ce­ma­at çı­kın­ca­ya ka­dar, bu işi dev­let üst­len­me­si ge­rek­ti­ği yö­nün­de bir gö­rüş ve uy­gu­la­ma mey­da­na gel­miş du­rum­da­dır. Do­la­yı­sıy­la Al­man Ana­ya­sa­sı’nın ta­nım­la­dı­ğı din der­si ka­te­go­ri­sin­de kar­şı­lı­ğı­nı bu­lan bir İs­lâm din der­si uy­gu­la­ma­sı he­nüz mev­cut de­ğil­dir. Bu­nun­la be­ra­ber son yıl­lar­da Ba­den-Würt­tem­berg, Rhe­in­land-Pfalz, Bav­ye­ra ve Nie­der­sach­sen eya­let­le­ri bir ara çö­züm üze­ri­ne in­şa edi­len pro­je­le­ri de­ne­me­ye baş­la­dı­lar. Mu­ha­tap di­nî ce­ma­at ola­rak, Müs­lü­man ce­ma­at­le­ri tem­si­len ku­ru­lan üst bir da­nış­ma ku­ru­lu­nun, sı­nır­lı oran­da ve sa­de­ce da­nış­ma ma­hi­ye­tin­de de ol­sa pro­je­le­re ka­tı­lı­mı sağ­lan­mış­tır.
Fark­lı isim­ler al­tın­da uy­gu­la­nan İs­lâm din der­si pro­je­le­rin hep­si­nin or­ga­ni­zas­yo­nu, prog­ra­mı, araç­la­rı ve amaç­la­rı he­men he­men ay­nı­dır:
1. Ders di­li Al­man­ca­dır.
2. Yö­ne­tim ve de­ne­tim eya­let eği­tim (ve kül­tür) ba­kan­lı­ğı­nın­dır.
3. Müf­re­dat ve prog­ram, dev­le­tin de­ne­ti­min­de ha­zır­lan­mak­ta­dır.
4. Öğ­ret­men­ler dev­let ta­ra­fın­dan se­çil­mek­te ve gö­rev­len­di­ril­mek­te­dir.
5. Hiç­bi­ri Al­man Ana­ya­sa­sı’nın ta­nım­la­dı­ğı sta­tü­ye tam ma­na­sıy­la sa­hip de­ğil­dir.
6. Res­mî ola­rak di­le ge­ti­ri­len amaç­lar ise şun­lar­dır:
• Din­le­ra­ra­sı di­ya­log ve hoş­gö­rü
• Al­man top­lu­mu­na uyu­ma kat­kı
• Al­man­ca bil­gi­si­ni ge­liş­tir­mek
Bu ana amaç­lar ko­nu­sun­da Al­man po­li­ti­ka­cı­lar, eği­tim­ci­ler, hu­kuk­çu­lar ve teo­log­lar ara­sın­da ade­ta bir mu­ta­ba­kat var­dır. Bu­nun­la be­ra­ber bu amaç­la­ra ek ola­rak gün­de­me ge­ti­ri­len baş­ka bek­len­ti­ler de var­dır. Bun­lar ara­sın­da özel­lik­le si­ya­set­çi­le­rin di­le ge­tir­dik­le­ri, Kur’an kurs­la­rı ve ca­mi­le­rin ço­cuk­lar üze­rin­de­ki et­ki­si­ni kır­mak en dik­kat çe­ke­ni­dir. Bu pro­je­ler­den bir di­ğer bek­len­ti ise, ki bu özel­lik­le ba­zı si­ya­sî­ler ta­ra­fın­dan di­le ge­ti­ril­mek­te­dir, İs­lâm din der­si­nin Türk ve Arap İs­lâm an­la­yış­la­rın­dan arın­dı­rıl­mış bir Al­man İs­lâ­mı’nın (De­uts­cher Is­lam) olu­şu­mu­na ara­cı­lık et­me­si­dir.
Dr. Sa­rı­ka­ya su­nu­mu­nun so­nuç bö­lü­mün­de ise Al­man­ya’da son yıl­lar­da uy­gu­la­ma­ya ko­nu­lan İs­lâm der­si pro­je­le­ri­nin hiç­bi­ri­nin, bu ül­ke­nin ana­ya­sa­sı­nın ta­nım­la­dı­ğı ma­na­da tam bir din der­si sta­tü­sü­ne sa­hip ol­ma­dı­ğı­nı ve Al­man Ana­ya­sa­sı’nın ön­gör­dü­ğü bir İs­lâm din der­si­nin kı­sa va­de­de ko­nul­ma ih­ti­ma­li­nin de şu aşa­ma­da za­yıf ol­du­ğu­nu be­lirt­ti. Top­lan­tı din­le­yi­ci­le­rin so­ru ve kat­kı­la­rıy­la so­nuç­lan­dı.

EDITOR'S CHOICE

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


FOLLOW US

Add your e-mail address here to be informed about our programs (seminars, symposiums, panels, etc.).