MOLA

Şu şiiri bir daha hecelemeye çalışacağım. Yarın yirmi üç Nisan. Erkeden yatmalı ve erkenden uyanmalıyım oysa. Çocukluğumu yaşamalıyım bir daha, bir daha ele geçmeyecek çocukluğumu.

İnegöl İşi ve Cevizden Bir Şiir

Parmağıyla tık tık diye vurur babam
ilkokul çantama,
“Cevizdendir, İnegöl işidir, kıymetini iyi bil”
derdi babam.
Küçük bir asker bavulu gibiydi çantam
Bir küçük askerdim ben de
Siyah önlüğümün içinde
bembeyaz bir yürek
Dökülürdüm yollara
Bir avucumda közlenmiş sıcacık bir patates
Hem beslenmeliğim,
hem üşümesin diye elim.
Değiştirirdim ara sıra çantamla patatesi
dikkat ederek çantama.
Kolay mı, çantamın içinde
masmavi bir gökyüzü vardı
Kuzeyden güneye göçmen kuşlar uçardı
Selanik’te, bir mısır tarlasında
on yaşında Atatürk
Çantamda kız kardeşiyle kargaları kovalardı
Onu üzdükleri için karaydı renkleri mutlaka,
sesleri çirkin
Çantamın içinde “At at tut”
Çantamın içinde “Ali okula gel”
Bir gün devamsızlığı olmadı Ali’nin oysa.
En erken o gelirdi
Hatta sobayı bile yaktığı olurdu biz gelmeden
Anlamadım gene de hep “Ali okula gel”
dediler, çok mu severlerdi bilmem Ali’yi,
askerde bir okula onun adını verdiler
En çalışkan bir Ali vardı bir de ben 

EDITOR'S CHOICE

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


FOLLOW US

Add your e-mail address here to be informed about our programs (seminars, symposiums, panels, etc.).