Otobiyografik Bir Anlatı VI Türkiye’de Coğrafya

Süha Göney

16 Nisan 2012
Değerlendirme:
Tuba Nur Saraçoğlu

“Otobiyografik Bir Anlatı” serisine Süha Göney ile devam edildi. Göney ile Türkiye’de Coğrafyacılık konusu, kendi tecrübeleri üzerinden tartışıldı.

Göney, Vefa Lisesinde okuduğu yıllarda fen bilimleri branşındadır. Daha sonra  birtakım sebeplerle üniversitede coğrafya okumaya başlar. Hocalarının da etkisiyle bölümü bitirmeye ve İstanbul Üniversitesinde akademik kariyerine devam etmeye karar verir. Üniversitede derslerine ilk girdiği hocası Ord. Prof. Ahmet Ardel onda bu alana bir dikkat ve merak uyandırmış, genç üniversiteli artık iyi bir coğrafya uzmanı olma yolunda ilerlemektedir.

Üniversite okuduğu yıllar coğrafyanın saygın bir bilim olarak ilgi gördüğü yıllardır. Bölümün hocaları her biri sahasının uzmanı, Darülfünun ve İstanbul Üniversitesi terbiyesine sahip kişilerden oluşmaktadır. 1960’lı yıllara kadar Kıta Avrupası ekolünün etkili olduğu coğrafya bölümünde bu tarihlerden sonra coğrafya çalışmaları hem muhteva hem de şekil itibariyle değişmiştir. Konuşmasında bu değişimin sonuçlarına da değinen Göney’e göre coğrafya fiziki ve beşeri olmak üzere iki kısımdır; bir tabiat bir de beşer vardır. Bunların ikisini bir mekâna indirirsiniz ve üzerinde çalışırsınız. 60’lardan sonra ise coğrafyada ihtisaslaşmaya doğru gidilmiştir. Amerika’dan esinlenerek ortaya çıkan bu ihtisaslaşmayla beraber fiziki coğrafya ve beşeri coğrafya ayrılmış, fiziki coğrafya mühendislik ve fen bilimleriyle beraber, beşeri coğrafya da siyasî, idarî ve iktisadî bilimlerle beraber okutulmaya başlanmıştır. Böylece bir küll, bir bütün olan coğrafya ikiye bölünerek bir tarafı fen bilimlerinde, diğeri sosyal bilimlerde bırakılmıştır. İhtisaslaşmanın ikinci önemli neticesi ise ortaya çıkan uzmanlık sahalarının teknik üniversitelerdeki benzer bölümlerle boy ölçüşemeyecek durumda olması hasebiyle giderek değer kaybına uğramasıdır. Bu durumun iki önemli neticesi olmuştur, birincisi coğrafya kimliğini kaybetmiştir, ikincisi ise ihtisas yapılan saha teknik üniversite bölümleri yanında ikinci, hatta daha geride kalan tali bir görev alanı olmuştur. Bu dönemin hem coğrafyanın ruhunu zedelediğini hem de coğrafyacı kimlik ve kişiliğinde bir düşüşe yol açtığını söyleyerek sözlerine devam eden Göney, çözüm yolu olarak coğrafyayı eski kimlik ve kişiliğine dönüştürme ve orada gelişme fikrini benimsemektedir ki üniversite yıllarında hocaları da bu durumun farkında olarak bu yönde bir direnç göstermişlerdir.

Kendisine yöneltilen bir soru üzerine 1960 ihtilali sırasında üniversitede yaşanan hadiseleri de değerlendiren Göney’in ifadesiyle, 60 ihtilalinde 114 sayılı tasfiye kanunu çerçevesinde 147 öğretim üyesi ve yardımcısı üniversitelerden tasfiye edilir. Bu, coğrafya bölümünü de derinden etkiler. Bölümün iki hocası üniversiteden uzaklaştırılır. Bunlardan biri rektörlük ve dekanlık görevlerini yürüten Ord. Prof. Ali Tanoğlu’dur. Tanoğlu, kanunun çıktığı tarihte Dışişleri Bakanlığı talimatıyla Avrupa üniversiteleri rektörler konseyine iştirak etmek üzere temsilci olarak yurtdışına gitmiştir. O dönemde yaşanan bu tür çelişkilere dikkat çeken Göney’in, yaşanan bu olaylar karşısındaki tavrı ise daima kanuna, hukuka duyarlı bir şekilde, sokakta değil masa başında bir mücadeledir.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.