YUVARLAK MASA TOPLANTILARI

GENAR Anketleri Işığında Türkiye’nin Siyasî, İktisadî ve Sosyal Görünümü

Mustafa Şen

25 Ocak 2012 Çarşamba 18:30 Salon: ZEYREK SALONU

KAM “Özel Etkinlik” programında, GENAR Araştırma Genel Müdürü Mustafa Şen’i misafir edeceğiz. Şen “GENAR Anketleri Işığında Türkiye’nin Siyasî, İktisadî ve Sosyal Görünümü” başlıklı konuşmasında, 2011’in “ en” leriden Türkiye’nin siyasî (dış siyaset dâhil), iktisadî, sosyal ve kültürel görünümüne ve vatandaş algısına kadar çok çeşitli konularda GENAR olarak yaptıkları geniş çaplı anketlerin sonuçlarını değerlendirecek. Toplantı, 25 Ocak Çarşamba günü saat 18.30’da Zeyrek salonunda gerçekleştirilecek.

Mustafa Şen, Boğaziçi Üniversitesi’nde Felsefe (bitmedi) ve Tarih lisansının ardından, Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Hâlihazırda Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktorasına devam eden Şen, genel müdürü olduğu GENAR Araştırma ve Danışmanlık Merkezi’nde siyasal, sosyal ve pazar araştırmaları alanlarında bilimsel araştırma projeleri yönetiyor. Özellikle şehirler ve yerel yönetim projeleri üzerine çalışıyor. Daha önce Fatih Üniversitesi’nde Araştırma Yöntemleri ve Siyasal İletişim dersleri veren Şen, halen Etiler Polis Meslek Yüksek Okulu’nda Yönetim ve Liderlik üzerine dersler veriyor.

Yerel Üzerine Aykırı Yazılar başlıklı bir kitaptan başka, yazar ve araştırmacı arkadaşlarıyla birlikte şu kitapları kaleme aldı: İstanbul’da Şiddet ve Şiddetin Sosyolojik ArkaplanıTürkiye’de Konya İmajıKent ve SuSuyla Gelen Kültür13 Dünya Metropolünde Su Yönetimi Benchmarking Çalışması. Ayrıca Paris’in Kentsel DönüşümüMüslüman İsaİstanbul Gecekondu Kültür İnsanAdım Adım İstanbul (2 cilt), Kentli Yaşam KılavuzuNasıl Bir Şehirde Yaşıyoruzİstanbul’un İlkleri ve Enleriİstanbul Kültür Atlası,İstanbul’un Semtleri Kitapçıkları (120 Semt), İstanbul: Tarihin Işıltısıİstanbul: Su Gibiİstanbul Mevlevihaneleri isimli kitapları yayına hazırladı. İstanbul üzerine 20 kadar kısa belgeselden başka, İstanbul’un Şehirleri adında 14 ülkede çekilen 18 bölümlük bir belgeselin de yapımcısı olan Şen’in çeşitli gazete ve dergilerde bilimsel, felsefî ve edebî yazıları ile şiirleri yayınlandı. Ulusal ve uluslararası konferans ve sempozyumlarda birçok bilimsel tebliğ sundu.

 

***

Mustafa Şen: “Türkiye’de Amerikan sosyologlarının ‘tabakalar’ı veya Marksistlerin ‘sınıflar’ı değil, ‘simgesel kültürel sınıflar’ var”

Değerlendirme: Mücahid Eker

Küresel Araştırmalar Merkezi’nin “Özel Etkinlik” programının konuğu GENAR Genel Müdürü Mustafa Şen, ocak ayında yaptıkları en son araştırmanın bir bölümünü “GENAR Anketleri Işığında Türkiye’nin Siyasî, İktisadî ve Sosyal Görünümü” başlığı altında ilk kez Bilim ve Sanat Vakfı’nda katılımcılarla paylaştı. Şen, araştırma için 16 il, 60 ilçe ve 504 mahallede toplam 2168 kişi ile görüşüldüğü bilgisini verdikten sonra araştırmanın bulgularına ve analizine geçti. 

Araştırmaya göre Türkiye toplumunun %21,9’u Atatürkçü, %15,7’si milliyetçi, %12,7’si İslamcı, %9,6’sı dindar, %8,6’sı muhafazakâr, %8,3’ü demokrat ve %6,4’ü laik olarak kendini tanımlıyor. Bu sıralama sosyal demokrat, muhafazakâr demokrat, Kemalist ve sosyalist şeklinde devam ediyor. Şen’e göre, büyük çoğunluğu oluşturan ilk bölümdeki tanımlamalardan biri eksen olarak alınıp buna diğerleri sos olarak katıldığında yüksek oy alan bir parti haline gelinebilir.

Parti liderlerinin 2011 performanslarını 100 üzerinden puan vererek ölçmeye yönelik soruda Recep Tayyip Erdoğan 49,11 ortalamayla birinci sırada yer alıyor. İkinci sırada 31,75 puanla Kemal Kılıçdaroğlu bulunuyor ki Şen’in belirttiğine göre ilk defa Kılıçdaroğlu’nun aldığı puan partisi CHP’nin üzerinde. Parti başkanına verilen puan ile partiye verilen puan arasında çok ciddi farkların olduğuna dikkat çeken Şen, Numan Kurtulmuş’un şahsının 20,63 puan alırken partisinin 0,7 puan almasını buna örnek gösterdi. Bakanlara yönelik puanlamada ise ilk beşte sırasıyla Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan (47,15), Sağlık Bakanı Recep Akdağ (47,10), Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu (45,90), Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç (45,23) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım (44,17) bulunuyor. Sağlık Bakanı Akdağ’ın sıralamadaki yerinin hep ilk başlarda olmasını Şen, hükümetin sağlık hizmetlerinin halk tarafından başarılı bulunduğu şeklinde yorumladı.

“Erdoğan’ın varlığından dolayı AK Parti’ye oy veren bir kitle olduğu gibi, Erdoğan zıtlığı üzerinden bu partiye oy vermeyen bir kitle de var”

Katılımcıların %26,9’u Recep Tayyip Erdoğan’ı, %19,9’u da tekrar Abdullah Gül’ü 2014’te cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. “Erdoğan başbakanlığı ve genel başkanlığı bırakırsa AK Parti’ye oy verir misiniz?” sorusu katılımcılar tarafından %41,7 oranında “evet” şeklinde cevaplanıyor. AK Partililerin %23’ü Erdoğan’ın bırakması halinde partiye oy vermeyebileceği yönünde görüş beyan ederken; MHP’lilerin %15’i, bağımsızların %12,5’i, BDP’lilerin %8’i, CHP’lilerin %5,1’i ve diğer partilere oy verenlerin %12,5’i Erdoğan çekilirse AK Parti’ye oy verebileceğini söylüyor. Şen, bu tabloyla ilgili “Erdoğan’ın varlığından dolayı AK Parti’ye oy veren bir kitle olduğu gibi, Erdoğan zıtlığı üzerinden AK Parti’ye oy vermeyen bir kitle de var” yorumunda bulundu. Araştırmaya göre, Türkiye toplumunun %75,3’ü CHP’nin önümüzdeki seçimlerde iktidara gelemeyeceğini düşünürken, aynı yönde görüş beyan eden CHP’lilerin oranı %28,1.

“Kurumlara güvende TBMM ikinci sıraya yükselirken, medya son sıradaki yerini koruyor”

Kurumlara karşı güven düzeyinin 100 üzerinden bir puanlamayla ölçüldüğü soruda birinci sırada 68,8 puanla cumhurbaşkanlığı bulunuyor. Cumhurbaşkanlığının birinci olmasında Abdullah Gül’ün büyük bir etkisi olsa da bu puanların bir önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde tırmandığını hatırlatan Şen, toplumun iki farklı kesimi tarafından ayrı ayrı sempati duyulduğu gibi bir algıya rağmen iki insanın aslında her iki kesimden de sempati toplayabildiğini ve bunu güvene dönüştürebildiğini söyledi. Kurumlara güven kategorisinde ikinci sırada 62,3 puanla TBMM yer alıyor. 2002’den önceki araştırmalarında TBMM’nin bu kategoride son sıralarda yer bulabildiğini hatırlatan Şen, bunun arkasında siyaseti itibarsızlaştırmaya çalışan pretoryen organizasyonun var olduğunu ifade etti. Sıralama emniyet teşkilatı (62,3), ordu (62,1), hükümet (59,8), yargı (56,1), muhalefet partileri (46,8) ve medya (44,1) şeklinde devam ediyor. Şen, medyanın her zaman son sıradaki yerini koruduğunun altını çizdi. 

“Muhalefet, hükümetin başarılı olduğu alanları doğru okuyup doğru bir söylem ve strateji geliştiremiyor”

Araştırmanın sonucuna göre, AK Parti hükümetinin başarılı olduğu alanlar sırasıyla sağlık hizmetleri, sosyal hizmetler, eğitim hizmetleri, dış politika, ekonomi, demokratikleşme ve terörle mücadele. Şen, terörle mücadelenin bu kategoride uzun zamandır son sırada bulunduğunu vurguladı. Öte yandan bu tabloyu doğru okuyamayan muhalefetin doğru bir söylem ve strateji geliştiremediğini söyleyen Şen, buna örnek olarak CHP’nin son seçimde vatandaşın yüksek oranda başarılı bulduğu sosyal yardımlar üzerinden bir kampanya yürütmesini gösterdi. 

AK Parti hükümetinin dış politika stratejisi ve uygulamalarının nasıl bulunduğu sorusuna verilen cevaplar ülkelere göre farklılık gösteriyor. Buna göre katılımcıların %51’i Suriye’ye dönük dış politikayı doğru bulurken, İran sözkonusu olduğunda politikaları doğru bulanların oranı %44,9’a düşüyor. Katılımcıların %92,7’si Amerika ve İsrail İran’a saldırırsa Türkiye’nin tutumunun tarafsız olması gerektiğini savunurken, %89,1’i Fransa’nın Ermeni yasa tasarısı konusunda almış olduğu kararın siyasî bir karar olduğunu ve Fransa’yı kınadığını bildiriyor. 

“Türkiye’nin en temel sorunu terör ve ekonomi”

Araştırmanın sosyal analiz kısmına gelince, “Türkiye’nin bugün en temel sorunu nedir?” sorusunda terör %35,9 oranla birinci sırada yer alıyor. Şen, bu sorunun açık uçlu sorulduğunu, katılımcıların kimisinin terör kimisinin Güneydoğu kimisinin de Kürt sorunu şeklinde yanıtlar verdiğini, bu üç kategori bir araya toplandığında ise konuyla ilgili oranın %50’nin üzerine çıktığını söyledi. Türkiye’nin en temel sorunu sıralamasında ikinci sırada ekonomik sorunlar (%22,4), üçüncü sırada ise işsizlik (%21,2) geliyor. Şen, bunların birbirine bağlı olduğunun ve aynı kategori içinde toplandığında önemli bir oran teşkil ettiğinin altını çizdi. Araştırmanın en ilginç verilerinden biri Uludere olayıyla ilgili. 35 kaçakçının terörist zannedilerek savaş uçaklarınca vurulması konusunda katılımcıların %58,5’i “Yanlış bir operasyondu fakat bilmeden yapıldı”, %21,7’si “Yanlış bir operasyondu ve bilerek yapıldı” derken, %19,9’unun “Doğru bir operasyondu ve her zaman böyle yapılmalı” görüşünü dillendirmesi şaşırtıcı bir ayrıntıydı. 

“Vatandaş borçlarını azaltıp tasarrufa gidiyor”

Türkiye’nin iktisadî görüntüsüne gelince, beş yıl sonra ekonomik durumun nasıl olacağı sorusuna katılımcıların %39,82’si aynı kalacağı, %32,5’i de daha iyi olacağı yönünde görüş bildiriyor. Herhangi bir bankaya kredi borcu olanların oranının %20, bir kişiye borcu olanların oranınsa %14,5 olduğu bilgisini veren Şen’e göre Ağustos 2011 sonuçlarıyla kıyaslandığında bu oranlarda gözle görülür bir azalma var ve bu da vatandaşın kendini toparlamaya başladığını gösteriyor. Aynı şekilde ev ve araba almayı düşünenlerin oranında da azalma olduğunu kaydeden Şen, vatandaşın borçlarını azaltıp tasarrufa gittiğini ifade etti. “2012’de yeni bir iş kumayı düşünür müsünüz?” sorusuna katılımcıların %89,1’inin “Hayır” cevabını vermiş olmasını ise Şen, “Altın-borsa-döviz üçgeninde pozisyonunu korumak diye tabir edilen durum şu an vatandaş için de geçerli” sözleriyle yorumladı. 

“Hayatında hiç kitap okumayanların oranı %45,5”

Türkiye’nin kültürel görüntüsünün aktarıldığı bir sonraki bölümde sanattan futbola ve televizyon dünyasına 2011’in en beğenilenlerine yer verildi. Anketin bizi en çok şaşırtan sonucu ise %45,5 oranında “Hayır” cevabının verildiği “Hayatınızda hiç kitap okudunuz mu?” sorusu oldu. 18-24 yaş aralığında “hayır”ların oranı %34,20 iken, 55 yaş ve üstünde bu oran %63,10’a yükseliyor.

“Kendisini Kürt olarak tanımlayanların sadece %5-6’sı ayrı bir Kürt devleti istiyor”

Şen Türkiye’nin son siyasî durumuna ilişkin verileri de paylaştı. Anket sonucuna göre partilerin ocak ayı itibarıyla oy oranları şöyle: AK Parti (%51,6), CHP (%26,7) MHP (%14,3), BDP (%4,4). Şen BDP’nin oy oranının daha kapsayıcı bir milletvekili yelpazesi çıkarttığı 2011 seçimlerine oranla düşüşünü şimdilerde söyleminin sertleşmesine bağladı. Şen, kendisini Kürt olarak tanımlayanların sadece %5-6’sının ayrı bir Kürt devleti istediğini de sözlerine ekledi. Yüksek gelir ve yüksek eğitimli grubun CHP’ye, eğitimsiz ve dar gelirli grubun AK Parti’ye oy verdiği söyleminin yanıltıcı olduğunu dile getiren Şen, üniversite mezunlarının %32’sinin AK Parti’ye oy verdiğini ve CHP ile arasında bu kategoride 12 puanlık bir fark olduğu bilgisini verdi. Aradaki farkı sıfır göstererek CHP’nin eğitimlilerin partisi olduğunun ima edilmesini eleştiren Şen, “Tersten baktığımızda da CHP’nin fakir düşmanı olduğunu mu söylemeliyiz?” diye sordu. Şen, ayrıca AK Parti’nin oy oranının %50 olsa da başarı algısına dair oranın %60’ların üzerine çıktığını aktardı.

“Siyaset biliminin ve sosyolojinin şablonları Türkiye toplumunu açıklamaya yetmiyor”

Siyaset biliminde ve sosyolojide kullanılan şablonların Türkiye toplumunu açıklamaya yetmediğini düşünen Şen, şu değerlendirmede bulundu: “Toplumu rasyonel tercihler şablonu ya da piyasada kullandığımız sosyoekonomik statü parametreleri üzerinden anlamaya çalışıyoruz; ama bunlar işe yaramıyor. CHP’ye oy verenler arasında zengin işadamları da var işsizler de, yüksek eğitimlisi de var eğitimsizi de. Aynısı AK Parti için de geçerli. Toplum bizim kitaplarda okuyageldiğimiz gibi hareket etmiyor. Bir kesimin kültürel kodları var; bu kodları dikkate alıp onlarla hareket ediyor. Bundan sonra bizim o kitaplarda okuduğumuz şeyler, ikincil parametreler olarak devreye giriyor. Bizde ne Amerikan sosyologlarının dediği tabakalar ne de Marksistlerin dediği sınıflar var. Bizde simgesel kültürel sınıflar var. Diğerleri bunların içerisine girmiş bir şekilde mevcut. Bunu en iyi analiz edenlerden biri Başbakan ki buna çok iyi oynuyor.”

“Yeni anayasa isteyenlerin oranı düşüyor”

Toplumun bazı partileri yedekte tuttuğunu söyleyen Şen, ikinci parti sıralamalarında 2000’lerin başında BBP’yi ve MHP’yi birinci olarak gördüklerini, fakat toplumun yedekte beklettiği insanların bunun bir türlü farkında olamadığını ifade etti. Şen, ayrıca “Yeni anayasa istiyorum” diyenlerin oranının referandum öncesiyle karşılaştırıldığında düştüğü bilgisini de verdi. Anketlerin seçmenin oy verme eğilimine %5-8 arasında bir etkide bulunduğunu söyleyen Şen, burada ortaya çıkan etkiyi şu şekilde açıkladı: (i) Bir partiden alıp diğerine verebilir. (ii) Oy vermeyecektir, oy verir hale getirir. (iii) Kararsızları kararlı hale getirir. (iv) Kararlıları kararsız hale getirir. Şen, bunun haricinde mitingler ve medya çalışmalarını kapsayan seçim kampanyalarının %12-13 oranında etkili olduğunu bildirdi.

 

 

Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)

Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)

Adres: Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: kam@bisav.org.tr

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.