- ANA SAYFA
- ARAŞTIRMA MERKEZLERİ
- KAM
- YUVARLAK MASA TOPLANTILARI
- TEZAT
- Türkiye’de AB Şüpheciliği: CHP, MHP ve AK Parti Analizi
KAM YUVARLAK MASA TOPLANTILARI
Türkiye’de AB Şüpheciliği: CHP, MHP ve AK Parti Analizi
İsmail Ermağan
26 Ekim 2011 Çarşamba 18:00 Salon: ŞAKİR KOCABAŞ SALONU
KAM TEZAT programında Dr. İsmail Ermağan, Almanya’da Erfurt Üniversitesi Max Weber Yüksek Araştırmalar Merkezi’nde tamamladığı doktora tezini “Türkiye’de AB Şüpheciliği: CHP, MHP ve AK Parti Analizi” başlığı altında sunacaktır. Türkiye’deki AB şüpheciliği fenomenini üç büyük siyasi parti üzerinden derinlemesine irdeleyen Ermağan, “Türkiye’deki AB şüpheciliği nedir?”, “Siyasi partilerin AB üyeliğine yönelik tutumları nelerdir ve bunlar hangi şüpheci eğilimlere sahiptir?”, “Türkiye’deki AB Şüpheciliğinde AB nasıl bir rol oynamaktadır?” ve “Türkiye’de AB Şüpheciliği konusunda hangi tezler formüle edilmektedir?” soruları üzerinden tezinde ulaştığı bulguları paylaşacaktır. Toplantı 26 Ekim 2011 Çarşamba günü Şakir Kocabaş salonunda yapılacaktır.
Dr. İsmail Ermağan lisansını, Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’nde (1999); yüksek lisansını, Hamburg Üniversitesi Sosyoloji ve Siyaset Bilimi bölümlerinde (2005); doktorasını ise Erfurt Üniversitesi’ne bağlı Max Weber Yüksek Araştırmalar Merkezi’nde (2011) tamamlamıştır. Halihazırda Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesidir. Başlıca ilgi alanları AB entegrasyonu, Türk dış politikası ve toplum yapısıdır.
*********
İsmail Ermağan: “Türkiye’de AB’ye karşıtlıktan ziyade 'hareketli şüphecilik' söz konusu”
Bilim ve Sanat Vakfı Küresel Araştırmalar Merkezi’nin TEZAT toplantılarının Ekim ayındaki konuğu Dr. İsmail Ermağan oldu. Ermağan, Almanya’da Erfurt Üniversitesi Max Weber Kültür ve Sosyal Bilimler Yüksek Çalışmalar Merkezi’nde tamamladığı “Türkiye’de AB Şüpheciliği: CHP, MHP ve AK Parti’nin Tutumları” başlıklı doktora tezi üzerinden “AB Şüpheciliği” kavramına teorik ve pratik açılımlar getirdi. Doktora tezinin Almanya’da yazılması ve tezin veri kısmının Türkiye’de çok farklı kesimlerle yapılan mülakatlara dayanması bu çalışmayı farklı kılan en temel özelliklerdendi.
Konuşmasına Tansu Çiller’in “En geç 1998’de tam üyeyiz” sözü ile başlayan Ermağan, AB üyelik sürecinin Avrupa’da ve Türkiye’de her daim şüpheci ve karşıt eğilimleri birlikte barındırdığını ve bunun da aslında normal sayılması gerektiğini dile getirdi.
Tezin teorik çerçevesini kurgularken AB’yi makro bir alan olarak düşünüp Türkiye’deki siyasî partileri de mikro bir alan olarak ele alan Ermağan temelde üç teoriden yararlanmış: (i) entegrasyonist ve genişlemeci teoriler, (ii) transformasyon teorileri, (iii) çevre teorileri.
Tezin ikinci bölümünde, Avrupa-Türkiye ilişkilerinin tarihsel ve siyasal öneminden bahseden Ermağan, bu ilişkinin 19. yüzyılda Tanzimat sürecine kadar geri götürülebileceğini dile getirdi. Kendi çalışmasının daha çok son on yıllık sürece odaklandığını belirten Ermağan, tezinin kavramsal tanımlamalarını yaptı. Buna göre Avrupa’daki düşünürler, “AB Şüpheciliği” kavramını “katı şüphecilik” (AB’nin neredeyse bütün kurumsal ve düşünsel yapısına karşıtlık) ve “yumuşak şüphecilik” (AB’nin bazı politikalarına veya kurumsal işleyişine eleştirel yaklaşım) olarak ele almakta. Ancak mevcut literatürün Türkiye’ye uymadığını, ülkemizde “AB destekçiliği” - “AB karşıtlığı” - “AB şüpheciliği” şeklinde üç ayrı tutum olduğunu belirten Ermağan, yeni bir kavramsallaştırmaya giderek özellikle Türkiye örneğinde “hareketli şüphecilik” kavramını öneriyor.
Türkiye’de siyasî partilerin AB şüpheciliğini CHP, MHP ve AK Parti örnekleri üzerinden inceleyen Ermağan, her üç partinin de farklı sebeplerle farklı oranlarda şüpheci davranışlar sergilediklerini dile getirdi. CHP’yi genel olarak “Evet ama” diyen bir parti olarak tanımlayan Ermağan’a göre bu şüpheci tavrın ardında temelde üç sebep var: Birincisi, parti içindeki farklı grupların AB şüpheciliğinin parti politikasına yansıması. İkincisi, 2002’den bu yana ana muhalefet partisi olması sebebiyle iktidar partisinden farklı bir söylem geliştirme isteği. Üçüncüsü, ABD’nin model ortaklık olarak Türkiye’yi göstermesi ve AB’nin bu çerçevedeki rolünden CHP’nin duyduğu rahatsızlık.
MHP’nin genel olarak “Onurlu üyelik” sloganı ile AB politikasını geliştirdiğini söyleyen Ermağan’a göre bu partinin Türkçü ve Turancı ideolojik duruşu AB şüpheciliğinin en temel sebebini teşkil ediyor. Buna ek olarak Kürt milliyetçiliğine Avrupa’nın verdiği destek ve muhalefet partisi olması da MHP’nin AB şüpheciliğinin diğer sebepleri arasında yer alıyor.
AK Parti’yi “AB destekçisi” bir parti olarak tanımlayan Ermağan, parti içindeki AB şüpheciliğini daha teorik ve yapısal sebeplere bağladı. AK Parti içindeki İslamcı, muhafazakâr ve milliyetçi düşüncelerin partinin AB şüpheciliğinin en temel sebebi olarak değerlendiren Ermağan’a göre, bunlara rağmen iktidar partisi olarak süreçte AB’yi destekleyen ama önemli konularda bu şüpheci yaklaşımların etkisiyle eleştirel bir tutum takınabilen bir parti.
Ermağan, toplantının son bölümünde genel olarak Avrupa’daki ve Türkiye’deki şüpheci argümanları sıraladı. Avrupa’da AB kurumlarının, AB üyesi ülkelerin ve AB kamuoyunun farklı şüphecilikler geliştirdiklerini dile getirdi. Kurumsal olarak, Türkiye’nin üyeliği için yapılacak olası bir referandumu, hazmedememe sorununu, Kıbrıs ve imtiyazlı ortaklık gibi sorunları şüpheci argümanlar arasında sıraladı. Üye ülkelerde ise özellikle Almanya ve Fransa şüpheciliğine değinen Ermağan, hem Sarkozy hem de Merkel’in birbirinden farklı açılardan bu şüpheciliği beslediklerini belirtti. Son olarak AB kamuoyunda Hz. Muhammed’in karikatürleri ve Papa’nın Türkiye ile ilgili açıklamaları özelinde görüldüğü gibi değişen tonlarda bir şüphecilik olduğunu söyledi.
Ermağan tarihî, siyasî, jeopolitik, iktisadî ve dinî argümanların Türkiye’de AB şüpheciliğini yakından etkilediğini ifade etti ve bunları tek tek ayrıntılandırdı. Sonuçta Ermağan’a göre AB şüpheciliği, sadece bir iç sorun olarak değil, dışarının da etkisiyle şekillenen karşılıklı bir süreç olarak gelişti. Türkiye’deki şüphecilik, karşıtlık ile destekçilik yönünde değişen hareketli bir yapıya sahip ve bu sebeple bazen rasyonel bazen de oldukça duygusal tezlerle bu şüphecilik kendini gösteriyor.
Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)
Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)
Adres:Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: [email protected]
İLGİLİ YUVARLAKMASALAR
- 1970'lerden Günümüze Türkiye'de Sinema Dergiciliği ve Sinema Yazarlığı
- Bir Ömür Trabzon Tarihi
- Bir Fotoğraf Projesi Hazırlamak: Arabesk
- Fars Edebiyatının Oluşumunda Türk Dil ve Kültürünün Etkisi
- Abdurrahman Câmî: Hayatı, Eserleri ve Türk Edebiyatına Etkileri
- Akıl ve Ahlâk: Aristoteles ve Farâbi'de Ahlakın Kaynağı
- Farabi'nin Siyaset Felsefesi: Kökenleri ve Özgünlüğü
- Darülfünun Felsefe Hocası Olarak Babanzade Ahmed Naim
- Mutlak Savaş: Birinci Dünya Savaşı Üzerine Clausewitzyen Bir Çözümleme
- Bilim Savaşları: Modern Bilim İmgesinin Dönüşümü
- Akdeniz'de Osmanlı-İspanya Rekabeti, 1560-1574: Teşkilat, Denizgücü ve Savaş
- Hilafet ve Saltanat
- Siyasette Adaletin Yeri ve Rolü: Asabiyye versus Adalet
- Biyografi Çalışmak
- Gabriel de Luetz, Aramon Baronu ve Senyörü, Osmanlı Topraklarında (1546-1553): Elçiliği ve Ma‘iyyetinin Mâhiyeti
- Alfabe ve Dil Devrimi'nin Şiirde ve Çeviride İlk Etkileri: Kelimeler, Aktörler
- Habsburgların Entellektüel Diplomatı Busbecq ve Türk Mektupları
- İlhadı Tartışmak: 15. Yüzyılda Zeyniyye Tarikatı Dervişlerinin İbn Arabi Hakkındaki Düşüncelerinin Değişimi
- Körfez Krizi ve Katar’ın Güvenlik Yaklaşımı
- İslam Düşünce Tarihi Yazımında Dönemlendirme Sorunu
- 100. Yılında Filistin Meselesi: Osmanlılar, Siyonistler ve Balfour Deklerasyonu
- İslam Siyaset Düşüncesi Kaynağı Olarak Füru-ı Fikıh Kitapları
- İstibdat’tan I. Dünya Savaşı’na Kadar Osmanlı’da Sinema
- Arap-İsrail Savaşları ve Bölgesel Etkileri
- Trablusgarp Eyaleti’nde Merkezi İdarenin Tesisi ve Şeyh Guma İsyanı (1835-1858)
- İnsanı Yazmak: 19. Yüzyıl Osmanlı Biyografi Yazıcılığı ve Problemleri Üzerine Bir Değerlendirme
- Şehir ve Mahalle: Osmanlı Trabzon'unda "Keşf-i Kadîm"
- Hilafet: Erken İslâm Tarihinden Osmanlı'nın Son Yüzyılına
- Siyasal Düzenin Tabiatı: Modern Mekanizmacı ve İbn Halduncu Tasavvurlar
- Ferruh Han Eminüddevle’nin Seyahatnamesinde Türkiye
- II. Meşrutiyet Döneminde Kadıköy’de Gündelik Hayat ve Sayfiye Kültürü
- Doğu Karadeniz'de Ev ve Yeni Bir Deneme: Yaşar Evi
- Sultanın Korsanları: Osmanlı Akdenizi’nde Gaza, Yağma ve Esaret, 1500-1700
- Eski Köye Yeni Roman
- İslam Siyaset Düşüncesinde Siyasal Nerede Aranmalı?
- Felsefe ve Vahiy: Sa‘îd b. Dâdhürmüz ve Felsefî Risâleleri
- Arap Milliyetçiliğinden Arap Baharına Ortadoğu'da Bölgesel Krizler ve Suudi Arabistan'ın Rolü
- İktidar Teleolojisi: İbn Haldun'un Toplum ve Siyaset Teorisinde Asabiyet
- İslam'da Metafizik Düşünce: Kindî ve Fârâbî
- Müslüman Kardeşler ve Siyasal Kurumsallaşma Sorunsalı
- Fikret: Kendi Cevvim, Kendi Eflakimde Kendim Tairim
- İktidar Teleolojisi İbn Haldûn’un Toplum ve Siyaset Teorisinde Asabiyet
- Suriyeli Mültecilerin Karar-almalarındaki Risk Tutumları ve Akrabalık Ağları
- Ulema ve Arap Baharı: Entelektüellerin Siyasetinin Karşılaştırmalı Sosyolojisi
- Kanaatkâr Yetinmezlik: Girişimcilerin Yokluktan Gelerek Servete Erişme Sürecinin Paradoksal Mekanizması
- Son Dönem Osmanlı'da Dini Matbuat
- Osmanlı'da Muhalefet ve İktidarın İran Meşrutiyetine Yönelik Siyaseti
- Serhadde Osmanlı Garnizonları
- Popülizm Çağında Seçimler ve Demokrasi
- Sınır Tanımayan Savaşçılar? Modern Çatışmalarda Yabancı Savaşçıları Yeniden Düşünmek
- Hüner İle Güher: Geleneğin İzinde Modern Bir Fabl
- Filistin Sorunu ve Ortadoğu’nun Geleceği
- Türkiye’nin Ortadoğu Ülkeleriyle İlişkileri: Normatif Bütünleşme Arayışının Yükselişi ve Düşüşü
- Batı Cephesi'nin Filistin Sınavı
- Mabeyn-i Hümayun
BİSAV YAZ PROGRAMI 2024
Batı Sonrası Dünya / Karşıtlıklar, Perspektifler ve Yeni Düzen Arayışları 3-7 Eylül 2024
DETAYLI BİLGİ